What is the translation of " WOULD EXPLAIN EVERYTHING " in Turkish?

• her şeyi açıklar
• herşeyi açıklar
• her şeyi açıklardı
• herşeyi açıklıyor

Examples of using Would explain everything in English and their translations into Turkish

Would explain everything.
Her şeyi açıklar.

I think that would explain everything.
Sanırım bu her şeyi açıklar.

If he's got multiple AVMs, screwed up blood flow would explain everything.
Eğer çoklu AVMsi varsa… bozuk kan akışı her şeyi açıklar.

It would explain everything.
Her şeyi açıklar.

Clotting disorder would explain everything.
Pıhtılaşma bozukluğu her şeyi açıklardı.

It would explain everything.
Bu herşeyi açıklıyor.

Your father told me you would explain everything.
Baban senin her şeyi açıklayacağını söyledi.

That would explain everything.
Bu herşeyi açıklar.

An immune overreaction would explain everything.
İmmün sistemin aşırı reaksiyonu her şeyi açıklardı.

It would explain everything.
Bu her şeyi açıklardı.

Your mother said he would explain everything.
Annen, Coglineın her şeyi açıklayacağını söyledi.

That would explain everything, right?
Bu her şeyi açıklardı, değil mi?

But if Doug were the culprit, that would explain everything.
Eğer fail Doug çıkarsa her şey açıklanmış olur.

That would explain everything.
Bu herşeyi açıklardı.

If what I'm thinking is right, it would explain everything.
Eğer düşündüğüm şey doğruysa, bu her şeyi açıklar.

That would explain everything.
Bu her şeyi açıklıyor.

If there were also a lack of anything to explain. A lack of DIC would explain everything.
Eğer orada açıklanacak başka birşey de yoksa, YDP olmaması herşeyi açıklayabilir.

That would explain everything.
Bu her şeyi açıklar işte.

If there were also a lack of anything to explain. A lack of DIC would explain everything.
Eğer orada açıklanacak herhangi bir şey olmasa da… YDP olmaması her şeyi açıklıyor.

Drugs would explain everything.
Uyuşturucu herşeyi açıklar.

He said it would explain everything.
Her şeyi açıklayacağını söyledi.

It would explain everything, including the deer.
Bu herşeyle birlikte geyikleri de açıklıyor.

At least that would explain everything.
En azından her şeyi açıklardı.

That would explain everything with Hoist.
Bu, Holstla alakalı tüm durumu açıklar.

You said you would explain everything.
Her şeyi anlatacağını söyledin.

Yeah, that would explain everything.
Evet, bu her şeyi izah edebilir.

Yeah, that would explain everything./ Yes.
Bu herşeyi açıklıyor. Evet.

He said he would explain everything.
Dedi ki, her şeyi açıklayacakmış.

You said you would explain everything.
Bana her şeyi açıklayacağını söylemiştin.

I think that would explain everything.
Bunun her şeyi açıklayacağını düşünüyorum.