MITNIMMT ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• aldığı
• götürmesinin
• yanındaydı
• götüreceğini

Mitnimmt Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Mal sehen, wer mich mitnimmt.
Beni kim götürür diye bakardım.

Wenn er dich mitnimmt, umso besser.
Seni alan adamın ne kadar iyi niyetli olduğuna bağlı.

So wie Dallas Cole ständig mitnimmt?
Dallasın her yere Colela gitmesi gibi mi?

Wer hier etwas mitnimmt, stimmt seinem Wert zu.
Buraya bir şey getirdiğinde onun değerinde mutabıksındır.

Ich lasse nicht zu, dass er dich mitnimmt.
Seni almasına izin vermeyeceğim. Dinle.

Aber bevor das FBI Sie mitnimmt, muss ich noch ein Selfie machen.
FBI almadan seninle bir selfie çekinmem lazım.

Und? Er sagt nur, dass er mich mitnimmt.
Sadece beni de götüreceğini söyledi. Söylemedi.

Aber bevor das FBI Sie mitnimmt, muss ich noch ein Selfie machen.
Fbı sizi götürmeden önce, sizinle selfi çekeceğim.

Robert droht damit, dass er mich zum Jagen mitnimmt.
Robert beni ava götürmekle tehdit ediyor.

Nein, dass er die Kugeln mitnimmt, wurde nie publik gemacht.
Hayır, katilin kesme kurşunları aldığı halka hiç açıklanmamıştı.

Hotels erwarten, dass man ein paar Dinge mitnimmt.
Oteller insanların bazı şeyler götürmelerini beklerler.

Der erste, der mich mitnimmt, entscheidet somit mein Reiseziel, verstehst du?
Beni alan ilk kişi, nereye gideceğime kararı o ver. Anladın mi?

Damit es jemand anders mitnimmt?- Auf was?
Onu başka birisi alsın diye mi? Ne için bekleyeyim??

Und Sie wissen, welche Art von Mördern Trophäen mitnimmt,?
Ne tür katiller hatıra alır biliyor musun peki?

Wenn man das Publikum auf eine Reise mitnimmt, greift man ihr Herz.
Seyirciyi bir yolculuğa çıkardığınızda onları kalbinden yakalayıp.

Ja. Die sind für dich, bevor der Engel kommt und dich mitnimmt.
Evet. Bu senin için, melek gelip seni götürmeden.

Wenn Branson sie mitnimmt nach Liverpool oder wo immer er hingeht.
Eğer Branson onu Liverpoolda yaşaması için yanında götürürse ya da ardından nereye gidecekse.

Wir wollen doch nicht, dass euch einfach jemand mitnimmt.
Onlardan birinin gelip seni almasını istemeyiz değil mi?

Wenn man eine reine Seele mitnimmt, kann man sich ins ewige Jenseits handeln.- Nein.
Yanında saf bir ruhla gidersen ahiretle takas edebileceğine inanılır.- Hayır.

Wir sind froh, wenn der Kunde selbst ein Hündchen mitnimmt.
Müşterinin yavruyu almaya kendisi geldiğinde mutluyuz.

Meine Karriere ist wie Trampen, wenn einen niemand mitnimmt. Deine Karriere ist auf der Überholspur.
Ve kimse almıyor. benim kariyerim yol kenarında otostop çekmek.

Doch, aber es tut weh, dass es dich so mitnimmt.
Ama seni bu kadar üzgün görmek beni üzüyor. Böyle olmasını istedik.

Oder ihn zum Strand mitnimmt. Falls Sie mal jemanden brauchen, der sonntags mit ihm Ball spielt.
Ama pazarları onunla top oynayacak ya da… plaja götürecek birine ihtiyacın… olursa ben gönüllüyüm.

Es gibt nur einen Grund, wieso er Sie zu diesem Abendessen mitnimmt.
Robini bu yemeğe götürmesinin tek sebebi var ve bu.

Eigentlich nicht. dass Special Agent Detective Skinner Eloise mitnimmt, weil sie mit lzzy zusammen war, Aber ich habe Angst, dass Special… bevor er starb.
Aslında o çok özel dedektif Skinnerın Eloisi tutuklamasından korkuyorum… çünkü izzy ölmeden hemen önce Eloise onun yanındaydı ama.

Und Sie wissen, welche Art von Mördern Trophäen mitnimmt, oder?
Ve hangi tür katillerin hatıra aldığını biliyorsun, değil mi?

Aber ich habe Angst, daß Special… daß Special Agent Detective Skinner Eloise mitnimmt, weil sie mit Izzy zusammen war, bevor er starb.
Aslında o çok özel dedektif Skinnerın Eloisi tutuklamasından korkuyorum çünkü izzy ölmeden hemen önce Eloise onun yanındaydı ama.

Es muss ganz schön wehtun, dass Jon dich hier lässt und Odie mitnimmt.
Kötü hissediyor olmalısın. Jon seni burada bıraktı ve Odieyi aldı.

Du machst auf dem Burbank Boulevard auf Anhalter, bis dich jemand mitnimmt nach Chatsworth? Chatsworth?
Chatswortha götürsün diye mi otostop çektin? Chatsworth mu? Bütün gün Burbank Bulvarında biri seni alıp,?

Man kann nie wissen. Vielleicht treffen wir jemanden, der uns mitnimmt.
Bilemezsin, belkide biriyle karşılaşırız bizi götürür.