Vertreten Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Wir können sie nicht vertreten.
Betrüger vertreten Indien nicht.
Ve hilebazlar Hindistanı temsil edemez.Wir können sie nicht vertreten.
Sizi temsil edemeyiz.Der Jangga vertreten kann. Ich bin der Einzige.
Janggayı temsil edebilecek tek kişi benim.Du darfst mich nicht vertreten.
Beni temsil edemezsin.Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Er wollte mich vertreten, aber ich hatte bereits einen Anwalt.
Und ich will Sie vertreten.
Sizi temsil etmek istiyorum.Weltweit vertreten 77 Partner die Messe Düsseldorf in 141 Nationen.
Er wollte mich vertreten.
Beni temsil edeceğini söyledi.Weltweit vertreten 68 Auslandsvertretungen die Messe Düsseldorf in 127 Nationen.
Dünya çapında 68 yurtdışı temsilcilik Düsseldorf Fuarını 127 ülkede temsil etmektedir.Ich möchte euch vertreten.
Sizleri temsil etmek istiyorum.Die insgesamt 27"Académies" vertreten in Frankreich das nationale Bildungsministerium auf regionaler Ebene.
Fransada 31 Akademi bulunmaktadır, herbiri Milli Eğitim Bakanlığını bölgesel düzeyde temsil etmektedir.Und wir möchten Sie vertreten.
Sizi temsil etmek istiyoruz.Jemand muss ihn vertreten, wieso nicht ich?
Birisinin onu temsil etmesi gerekiyor. O kişi neden ben olmayayım?Wir können Sie nicht mehr vertreten.
Sizi artık temsil edemeyiz.Ich möchte Sie vertreten, Mr. Fischer.
Sizi temsil etmek isterim Bay Fischer.Aber… Frau Sethi, ich kann Sie nicht vertreten.
Ama… sizi temsil edemem Bayan Sethi.Ich möchte Sie vertreten, Mr. Fischer.
Sizi temsil etmek istiyorum, Bay Fischer.Die Ergebnisse der Phen24 selbst vertreten.
Phen24 sonuçları kendilerini temsil etmektedir.Die Studierenden sollten drei Befugnisse vertreten, die den jeweiligen Regierungen vorbehalten sind.
Öğrenciler, ilgili hükümetlerin her birine ayrılan üç yetkiyi temsil etmelidir.Anderson Dawes sollte uns vertreten.
Anderson Dawes bizi temsil etmelidir.Die 800+ Studenten in unserer iMBA Familie vertreten mehr als 40 Länder und 40 Staaten in den USA.
IMBA ailesindeki 800+ öğrencimiz ABD genelinde 40dan fazla ülke ve 40 eyaleti temsil etmektedir.Sie muss unsere Interessen vertreten.
Görevi bizim çıkarlarımızı temsil etmek.Mehr als 300 Sport-Klubs in der Stadt vertreten 78 verschiedene Disziplinen.
Şehrin 300den fazla spor kulübü 78 farklı disiplini temsil etmektedir.Wir müssen unseren Freund, den Vampir, vertreten.
Arkadaşımız vampiri temsil etmek zorundayız.Ich kann dich nicht vertreten, Shaun.
Seni temsil edemem Shaun.Ein Außenminister muß die Diplomatie seines Landes vertreten.
Bir dışişleri bakanı bir ülkenin diplomasisini temsil etmelidir.Jemand muss ihn vertreten.
Birisinin onu temsil etmesi gerekiyor.C sie sollen die hauptsächlichen Rechtssysteme vertreten;
C-Üyeler temel hukuk sistemlerini temsil etmelidir;Ich kann Sie nicht vertreten.
Henüz teşekkür etmeyin, sizi temsil edemem.
