I CAN'T WAIT TO GO ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• gitmek için sabırsızlanıyorum

I can't wait to go Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

I can't wait to go.
Gitmek için sabırsızlanıyorum.

You're thinking,"I can't wait to go.
Sen'' Dışarı çıkmak için bekleyemiyorum'' diye düşünüyorsun.

I can't wait to go home.
Eve gitmek için sabırsızlanıyorum.

I tell you, I can't wait to go home.
Sana söylüyorum, eve gitmek için sabırsızlanıyorum.

I can't wait to go swimming.
Yüzmeye gitmek için sabırsızlanıyorum.

Hey, look out. I can't wait to go to Paris.
Şuna bak.- Parise gitmek için bekleyemiyorum.

I can't wait to go again.
Tekrar gitmemizi sabırsızlıkla bekliyorum.

And now I love swimming. I can't wait to go swimming.
Ve şimdi yüzmeyi çok seviyorum. Yüzmeye gitmek için sabırsızlanıyorum.

But I can't wait to go again.
Ama tekrar gitmeyi bekleyemeyeceğim.

Dinner whenever you want, random sex whenever you want, I can't wait to go to college!
Akşam yemeği, ne zaman istersen. Onunla bununla seks, ne zaman istersen. Üniversiteye gitmek için sabırsızlanıyorum.

I can't wait to go on a vacation.
Tatile gitmek için sabırsızlanıyorum.

Wake up. I can't wait to go bowling.
Bovlinge gitmek için sabırsızlanıyorum. Uyan.

I can't wait to go to paris.
Parise gitmek için bekleyemiyorum.

Suddenly I can't wait to go on my honeymoon.
Bir anda, balayıma gitmek için sabırsızlanmaya başladım.

I can't wait to go back home again.
Tekrar eve gitmek için sabırsızlanıyorum.

Yeah, I can't wait to go home.
Evet, eve gitmek için sabırsızlanıyorum.

I can't wait to go to paris.
Parise gitmek için sabırsızlanıyorum.

I can't wait to go to Boston.
Bostona gitmek için sabırsızlanıyorum.

I can't wait to go to London.
Londraya gitmek için sabırsızlanıyorum.

I can't wait to go to Grandpa's.
Büyükbabama gitmek için sabırsızlanıyorum.

I can't wait to go to work tomorrow.
Yârın işe gitmek için sabırsızlanıyorum.

I can't wait to go to King's Road.
Kings Yoluna gitmek için sabırsızlanıyorum.

I can't wait to go to bed tonight.
Bu gece yatağa girmek için sabırsızlanıyorum.

I can't wait to go to Grandpa's. What?
Büyükbabama gitmek için sabırsızlanıyorum. Ne?

I can't wait to go to Grandpa's. What?
Ne? Büyükbabama gitmek için sabırsızlanıyorum.

I can't wait to go to Paris. Hey, look out.
Şuna bak.- Parise gitmek için bekleyemiyorum.

Or"I can't wait to go to Florida.
Ya da'' Floridaya gitmek için sabırsızlanıyorum'' gibiyim.

I cannot wait to go to college.
Okula gidene kadar bekleyemem.

I couldn't wait to go to a hotel.
Bir otele gitmek için bekleyemedim.

I couldn't wait to go to another class.
Başka derse gitmeyi bekleyemezdim.