TO THE PROCESS ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• sürecin
• sürecine
• süreci
• işlem için

To the process Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

That's not why I came to the Process.
Ben Süreçe bunun için gelmedim.

Very similar to the process used by Real Madrid.
Real Madridde kullanılan sürece çok benziyor.

Stay awake all night. Key to the process.
Sürecin anahtarı tüm gece ayakta kalmak.

When he came to the Process, he was eliminated on the first interview.
Süreç için geldiğinde, daha ilk mülakatta elenmişti.

It's easier if you're relaxed, you know, open to the process.
Seni rahatlatmaktan daha kolay. İşleme açık.

There are steps to the process, okay?
Bu işlem için aşamalar var, tamam mı?

At the same time, there is a political dimension to the process.
Aynı zamanda sürecin siyasi boyutu da var.

You have shown resistance to the Process since the Survival stage.
Hayatta Kalma aşamasından beri Süreçe direniyorsun.

The parents energy is very conducive to the process.
Onların enerjisi bu sürece çok yardımcı olur.

To the process of the appearance of emotions. I must say that contemporary neurology penetrated.
Çağdaş nöroloji olarak söylemem gerekirse, görünüm süreci, duygusal.

And your cells have taken to the process quite nicely.
Hücrelerin süreci çok iyi karşıladı.

Those I minister to in their final moments, are usually resistant to the process.
Son anlarında yönlendirdiklerim, genellikle sürece direnç gösterir.

It's inherent to the process that at some point, we will have observed enough of the four stages.
Sürecin bir noktasında, dört safhayı da yeterince gözlemiş olacağız.

And above all, to apply the same process to the process itself.
En önemlisi de, aynı süreci, sürecin kendisine de uygulamak.

There will be a significant cost to the process, but after I finish reprogramming their minds, they will share our values.
Sürecin büyük bir… bedeli olacak… ama beyinlerini programlamam bittiğinde,… bizim değerlerimizi paylaşacaklar.

I haven't gotten your notes on the rewrite and your input is invaluable to the process since we're all equal now.
Tekrar yazımlardaki notlarını almadım ve senin girdilerin bu işlem için paha biçilmezdir.

Cost to the process… There will be a significant but after I finish reprogramming their minds, they will share our values.
Sürecin büyük bir… bedeli olacak… ama beyinlerini programlamam bittiğinde,… bizim değerlerimizi paylaşacaklar.

I must say that contemporary neurology penetrated to the process of the appearance of emotions.
Çağdaş nöroloji olarak söylemem gerekirse, görünüm süreci, duygusal.

Or a decision posed in the house, In fact, every time there is a question Ria and the audience are integral to the process.
Aslında evde ne zaman bir Ria ve izleyiciler sürecin ayrılmaz bir parçasıdır. soru ya da bir karar sorulsa.

They will share our values. There will be a significant cost to the process… but after I finish reprogramming their minds.
Sürecin büyük bir… bedeli olacak… ama beyinlerini programlamam bittiğinde,… bizim değerlerimizi paylaşacaklar.

When applied to the process of human translation, the idea that translation takes place by analogy is a rejection of the idea that people translate sentences by doing deep linguistic analysis.
İnsan çevirisi sürecine uygulandığında, çevirinin kıyas yoluyla gerçekleştiği fikri insanların derin dilsel analiz yaparak cümleleri çevirdiği fikrinin reddidir.

There will be a significant they will share our values. cost to the process… but after I finish reprogramming their minds.
Sürecin büyük bir… bedeli olacak… ama beyinlerini programlamam bittiğinde,… bizim değerlerimizi paylaşacaklar.

Several other departments and sectors follow up, due to the country's lack of a ministry dedicated to the process of EU integration.
Ülkede AB üyelik sürecine özel bir bakanlık olmadığı için, bunları çok sayıda başka bölüm ve sektör izliyor.

Ria and the audience are integral to the process. In fact, every time there is a question or a decision posed in the house.
Aslında evde ne zaman bir Ria ve izleyiciler sürecin ayrılmaz bir parçasıdır. soru ya da bir karar sorulsa.

There will be a significant but after I finish reprogramming their minds, cost to the process… they will share our values.
Sürecin büyük bir… bedeli olacak… ama beyinlerini programlamam bittiğinde,… bizim değerlerimizi paylaşacaklar.

The EC has said, however, that the CVM is not linked to the process of expansion of the EU passport-free travel area.
Ancak AK, CVM ile ABnin pasaportsuz seyahat bölgesini genişletme süreci arasında bir bağlantı olmadığını belirtti.

In January, Parliamentary Assembly of Council of Europe(PACE) member Jean-Charles Gardetto said witness testimony is crucial to the process of uncovering the truth and achieving reconciliation.
Ocak ayında, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi( PACE) üyesi Jean-Charles Gardetto, tanık ifadelerinin gerçeği ortaya çıkarma ve uzlaşma sağlama süreci açısından çok önemli olduğunu söyledi.

This, the V4 foreign ministers believe,"will give further impetus to the process of integration and encouragement to the applicant countries to carry out reforms.
V4 dışişleri bakanları, bunun'' entegrasyon sürecine daha da fazla ivme ve aday ülkelere reformları gerçekleştirmeleri yönünde cesaret kazandıracağına'' inanıyorlar.

We do not need such incidents," he said, stressing that violence is detrimental to the process of resolving Kosovo's status.
Bu gibi olaylara ihtiyacımız yok,'' diyen Begaj, şiddetin Kosovanın statüsünü belirleme sürecine zarar verdiğini vurguladı.

Albanian Foreign Affairs Minister Ilir Meta described the recent declarations as contradictory to the process of regional integration and co-existence of the two main communities.
Arnavut Dışişleri Bakanı İlir Meta son yapılan açıklamaları bölgesel bütünleşme sürecine ve ülkeyi oluşturan iki ana toplumun birlikte yaşaması fikrine aykırı olarak nitelendirdi.