Bir toplumsal Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bu bir toplumsal kaza.
Dolayısıyla alkol bir Toplumsal sorundur.
Bir toplumsal kimliği yok.
Güçlü bir toplumsal etkisi.
Bir toplumsal ilerlemeyi ifade ediyordu.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
sivil toplumuluslararası toplumunmodern toplumunyeni bir toplumher toplumtüm toplumunsivil toplum örgütleri
insan toplumununözgür bir toplumdemokratik toplum
Daha
Fiillerle kullanım
Bu aslında bir toplumsal hareketti.
Bir toplumsal insanın olması demek de kaçınılmaz.
Böylece, yeni bir toplumsal fenomen doğmaktadır.
Bir toplumsal grup, hükümet erkliðini fethetmeden önce.
Ama sonuçta bir toplumsal programdır.
Mayıs 2016: Uluslararası işçi sınıfı muazzam bir toplumsal güçtür.
Bu tam bir toplumsal yıkım olurdu!
İşçi sınıfı devasa bir toplumsal güce sahiptir.
Örneğin bir toplumsal direniş öyle değil.
Gt;>>> 17 yıllık ANC iktidarından sonra bile hâlâ ülkede güçlü bir toplumsal eşitsizlik hâkim.
Keskin bir toplumsal gözlemcidir.
Emisyonları azaltmak önemli bir toplumsal görev olmaya devam edecek.
Güçlü bir toplumsal etkisi TUT toplumun yararına araştırma bilgi ve yetkinlik üretir.
YKSUG Yanka Kupala- geniş bir toplumsal faydaları ve özellikleri.
Zaman bir toplumsal devrim çağı başlar.”[ 1]“ Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı” nın önsözündeki bu.
Dedim ki, bir daha asla dürüst bir toplumsal görüşü ifade etmeyeceğim.
Ciddi bir toplumsal muhalefet gerekiyor.
Eski Yunanistanda evlilik temel bir toplumsal kurum olarak görülüyordu.
Sadece bir toplumsal devrim sınıfsal yapıyı ve neden olduğu çatışmaları ortadan kaldırabilir.
Bu nedenle, objektif olarak, orada bir toplumsal yeniden örgütlenme söz konusu değil.
Bambaşka bir toplumsal gerçeklikle karşı karşıyayız.
Eski Yunanistanda evlilik temel bir toplumsal kurum olarak görülüyordu.
Şimdi de bir toplumsal gerçeği anımsayalım.
Vergi bilgilerinin açıklanmasının önemli bir toplumsal işlevi var diyor Maaseudun Tulevaisuus.
( b) belirli bir toplumsal grup veya sınıfa ait fikirler kümesi;