Kopmuş Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Kopmuş kanat. Evet.
Sol kol dirsekten itibaren kopmuş.
Kopmuş parmak sever misin?
Çünkü bağlantı kopmuş. Neden?
Kopmuş veya bozulmuş galiba?
Neden? Çünkü bağlantı kopmuş.
Şu kopmuş telleri görüyor musun?
Gece yarısından sonra, telsizleriyle bağlantı kopmuş.
Kopmuş kafa yok. Hayır! Baba!
Dünyadan kopmuş gibi hissetmek.
Kopmuş bacaklarla aram pek iyi değil.
Umuyorum sadece kopmuş parçaları topluyordur.
Kopmuş kolunu, diğer kolunla yakala.
Gerçek hayatımdan biraz kopmuş hissediyorum.
Baba! Kopmuş kafa yok. Hayır!
Knowhere diyorlar. Antik bir göksel varlığın kopmuş başı.
Norveç kopmuş gibi görünüyor.
Emin değilim. Bina yıkıldığı için uzuvları kopmuş bir sürü ceset vardı.
Telefon hattı kopmuş, efendim. Bana 8nci Taburu bulun.
Eğer bunlar olmasaydı,beni yola sürükleyen o olaylar zincirinin tamamı kopmuş olacaktı.
Birbirimizden kopmuş yaşam boyunca dolaşmıyoruz.
Kopmuş kafalar olayındaki, bu yüzden mi buradasın? Ah,?
Mekikte kan ya da kopmuş uzuv izi yoktu.
Boyun kopmuş, kaburgalar kırılmış, eklemler parçalanmış.
Ilk tablet bilgisayarları sadece klavyeden kopmuş olan basit bir laptop benziyordu.
Muhtemelen kopmuş kafa davasında birşeyler bulmuş ve onlara.
Yılında, devrimden sonra adada ülkenin kopmuş diplomatik ve ekonomik ilişkiler.
Kolu kopmuş bir hastam var… ve kimse o kolu bulamıyor.
Bir gün bir adamın kopmuş bacağını beş saat tutmak zorunda kalmıştım.
Kayıp, kopmuş ve yanlış yerleştirilmiş ipliklerdeki bir goblen gibi, onu görebilir ve düzeltebilirler.