Temsil ettiği Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bu çizginin temsil ettiği.
Karenin temsil ettiği şeylerin tamamen zıttı bir şey.
İtalyan Hükümeti, Gnin temsil ettiği.
Yazarların temsil ettiği konumlar nelerdir?
Hollandadır. Kırmızı lalelerin temsil ettiği şey, -Neymiş?
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
merak etmeteşekkür etmektakip etziyaret etmekfark ettimkontrol etmektedavi etmekdans etmekkabul etmekelde etmek
Daha
Zarflarla kullanım
Daha
Bu, Durbanın temsil ettiği dönüm noktasıydı.
Temsil ettiği hala kayıp olan Ramon da dahil.
Ülke hayatını ve temsil ettiği her şeyi sevmek.
Birçok kültürde kadınların“ hayatın ışığını” temsil ettiği söylenir.
Elysiumun temsil ettiği her şeye balıklama dalmak istedin.
Ideolojik olarak,… özel ordunun temsil ettiği her şeye karşıyım.
Çipimin temsil ettiği her şeyin hayallerinin içine edecekler.
Çünkü biz tabancalara ve onların temsil ettiği şiddete karşıyız.
Katil, Casallın temsil ettiği felsefi akıma karşı olan bir fakülte üyesi mi?
Bu gece çıkmamın tek sebebi Ölüm Köprüsünün temsil ettiği aşırı tehlikeydi.
Planet kurulduğunda, temsil ettiği bir şey vardı Perry.
Amerikan Yüzyıl Yatırımlarının Akıllı ve Cömert Bir Yatırım Seçeneğini Nasıl Temsil Ettiği.
Ülkemize, Donanmaya, temsil ettiği en iyi şeylere.
Numaralı mağaradaki bulguların, Kumran Kütüphanesinin kapsamını temsil ettiği tahmin edilmektedir.
Gariplik Bürosunun temsil ettiği her şeyi yansıtıyor.
Bu, daha yenilikçi veöncü bir araştırmayı temsil ettiği anlamına gelir.
Rorschach lekelerinin neyi temsil ettiği sorulduğunda, hasta şöyle dedi.
Ama Gregg şiddet içermeyen protestoların kendi savaşını temsil ettiği konusunda ısrar etti. .
Bina, normal stili temsil ettiği zamandan beridir.
Ayrıca, üç pencere ile Machu Picchu tapınağında bu gizemli olayı temsil ettiği söyleniyor.
Muhtemelen Andrewun temsil ettiği herşeye karşı bir alternatifim ben.
Kutsal meleklerin düşmanlarının iftira ve hakaret içeren kutsal melekleri temsil ettiği yön.
In 2000 yılında GDPyi temsil ettiği kömür tüketimine karşı GSYİH büyümesi.
Access, ne tür bir birleştirme oluşturacağını, birleştirmenin temsil ettiği ilişkiye göre belirler.
Bir BU Law derecesinin temsil ettiği üstün eğitim dünya çapında tanınmaktadır.