Yaşadın Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Sen yaşadın.
Sen New Yorkta yaşadın.
Nasıl yaşadın ve öldün?
Und wie lebten und starben sie?Kurtla birlikte mi yaşadın?
Sen yaşadın ama annem öldü.
Du hast überlebt, aber Mom starb.Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
burada yaşıyororada yaşıyorneler yaşadığınıyaşamak zorunda
yaşamana izin
yaşadığım sürece
ben burada yaşıyorumben yaşıyorumyaşadığı yeri
sonsuza dek yaşamak
Daha
Zarflarla kullanım
insan yaşıyorböyle yaşamaksonsuz yaşamanasıl yaşıyoruzun yaşamakartık yaşamıyormutlu yaşadılariyi yaşamaknormal yaşamayalnız yaşadığını
Daha
Fiillerle kullanım
yaşamak istiyorum
yaşadığını söyledi
yaşamaya devam etmek
yaşamamız gerektiğini
yaşadığı yer
yaşadığını biliyorum
Daha
Apachelerle mi yaşadın?
Sie lebten mit den Apachen?Bizim için yaşadın, bizim için öldün.
Für uns gelebt, für uns gestorben.Hep orada mı yaşadın?
Hast du schon immer da gelebt?Burada mı yaşadın? Tüm hayatın boyunca?
Deniz iyi ki yaşadın.
Im Meer konnten sie gut leben.Sen hayatını kendi şartlarına göre yaşadın.
Und dein Erika, sen yaşadın zaten.
Erika, du hast gelebt.O güç olmadan da yaşadın.
Du kannst auch ohne sie leben.Neler yaşadın bu genç yaşında bu kadar acı!
Es tut mir sehr Leid, was Ihnen in ihrem so jungen Leben angetan wurde!Kendi başına nasıl yaşadın?
Wie kannst du nur damit leben?Orada uzun süre mi yaşadın?- Alabamadan?
Aus Alabama. -Hast du da lang gelebt?Yaşından beri onlarla mı yaşadın?
Sie lebten seit Ihrem 20?Hayatını açık olarak yaşadın, tıpkı benim gibi.
Du Tüm bu zaman boyunca Romada mı yaşadın?
Haben Sie Ihr ganzes Leben in Rom verbracht?Yani altı sene Los Angelesta yaşadın… ve asla bir Dodgers maçına gitmedin?
Sen nasıl bu kadar uzun yaşadın?
Wieso lebst du dann noch?Geçmeme izin ver. Hayatının on hayatını yaşadın.
Ich habe zehn deiner Hep Avonleade mi yaşadın?
Wohnst du schon immer in Avonlea?Ona artık ihtiyacın yok. Gölgelerde yeterince uzun süre yaşadın.
Du hast lange genug in den Schatten gelebt.O kadar yıl nasıl yaşadın?
Wie lebten Sie diese ganzen Jahre?Annen öldü ama sen… yarı tanrı yarı insan, sen yaşadın.
Halb Mensch, halb Gott, hast überlebt. Deine Mutter starb, aber du.Sen Terok Norda, burada yaşadın.
Sie lebten hier auf Terok Nor.Sen de kızını uzaklara gönderip oğlun ve karınla Otel Cortezde yaşadın.
Also schickten Sie Ihre Tochter fort… lebten aber mit Ihrem Sohn und Ihrer Frau im Cortez.Sen onu gördün onunla yaşadın.
Sie hatten ihn gesehen, mit ihm gelebt.Beni mi? Yücelmenin sınırındaki Kadimlerle 6 ay boyunca yaşadın.
Sie lebten mit den Antikern sechs Monate vor dem Aufstieg.
