Elde eden Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bilgiyi elde eden sendin.
Super Cub ın şekli,Japonya da üç boyutlu ticari marka tescili elde eden ilk araç olmasını sağladı.
Teknolojiyi elde eden de, zirvede kalır.
Aslına bakarsanız, ikinci bir şans elde eden birini tanıyorum.
Ve kritik kitleyi elde eden fikirler tamamen popüler hükumetteki politik eylemciliğin ne olduğuyla alakalıdır.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
eşlik edenhak edengelecek vaat edenkarakterize edenöncülük edenşok edenşoke edenorganize edentanıklık edenbağımsızlığını ilan eden
Daha
Fiillerle kullanım
İstediklerini parayla elde eden şeker insanlar.
Her zaman istediklerini elde eden ve başkaları tarafından bir şeyden mahrum edilemeyen yetişkinler yalnızca- özgür bireyler için model olmayan- diktatörlerdir.
Her zaman istediğini elde eden kişi olacağım.
Herhangi bir steroid uygulamak sadece bunları kullanmadan eğitimde önemli sonuç elde eden sporculara uygulanır.
Benim nişanlımı elde eden şanslı kadın kim?
Hadi ama, bu doğalım havaları dürüstlük ve duygusallık zırvaları. Sen sadece hiçbir sorumluluğu olmayan,boş her istediği kişiyi elde eden küçük bir kızsın. Neden, çünkü çok güzelsin.
Kesinlikle başarı elde eden siyahi Y jenerasyonlular var.
Salon bisikletinin yıldızlarından biriekip olarak sprintte altın madalya elde eden Hong Kong kadın takımı oldu.
Diğer şampiyonluk elde eden baba-oğul ise Graham ve Damon Hill.
Bir ethernet kablosu, potansiyel hızınızı ve bant genişliğinizi en üst düzeye çıkarır veağınıza yetkisiz erişim elde eden kişilerin güvenlik endişesine sahip olmanıza gerek yoktur.
Onun son ipucunu, anahtarı elde eden kişi tarafından bulunması gerekiyordu.
Sana hiç sahip olmak istediği her şeyi elde eden kızdan bahsetmiş miydim?
Sağlık hizmetlerinde derece elde eden öğrenciler genellikle yüksek talep görmektedir, çünkü endüstri tutarlı bir şekilde büyümeye eğilimlidir.
Black Panther iseen iyi film dalında adaylık elde eden ilk süper kahraman filmi oldu.
O her zaman istediğini elde eden, samimiyetsiz bir zampara.
Örneğin, yenilikçi bir kesme sistemi olarak mükemmel sonuçlar elde eden fiber lazerin yardımıyla projeler mümkündür.
Ama Charlie istediği herşeyi elde eden adamın başına ne geldiğini sakın unutma.
Seçimlerde çoğunluğu elde eden aday başkan seçilir.
En fazla pol pozisyonunu elde eden birinin böyle düşünmesi gerek.
Bu onu en genç puan elde eden sürücü yaptı.
Bu dünyadaki her şeyi elde eden adam, Korsanlar Kralı, Gold Roger.
Ulaşılması zor olan bu doğayı anlamada böylesine önemli veriler elde eden bir programın parçası olmak onur verici bir duygu.
Ülkenin dağılmasından bu yana bu fırsatı elde eden ilk eski Yugoslav cumhuriyeti, 1998-1999 döneminde üye olan Slovenya oldu.
Eğer spam klasörüne görünüşte gerçek bir e-posta elde eden bir dosya açma hatırlıyorsan, bu ransomware var nerede olabilir.
Geçtiğimiz yıllarda üç defa World Supersport başarısı elde eden motosikleti aldık ve sürtünmeyi azaltarak daha da verimli hale getirdik.