Gitmemek Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Evet,'' gitmemek'' şeklinde.
Fransaya gitmek ya da gitmemek.
Gitmemek için, böyle yaptın.
Cehenneme gitmemek için…''.
Bu gitmemek için bir sebep değil.
Combinations with other parts of speech
Marissa, yatılı okula gitmemek için yalvardı bana.
Gitmemek için bir bahane bulmaya çalışırsın.
Annesini bıçakladı okula gitmemek için annesini bıçakladı.
Goaya gitmemek şans getirir demiştim.
İki tarafın da mahkemeye gitmemek için sebepleri var.
Kendime gitmemek için bahaneler buluyordum.
Hem Fransızca konuşup hem de Fransaya gitmemek yazık olurdu.
Dans dersine gitmemek için numara yapıyorsun.
Galiba daha çok Alfredoyla birlikte toplantıya gitmemek için yaptı.
Gitmek ya da gitmemek, benim karar vermem değil.
Ama Madeni Para Festivaline bir kez olsun tek gitmemek güzel olurdu.
Belli ki gitmemek için bahane arıyorsun.
Annesini bıçakladı okula gitmemek için annesini bıçakladı.
Polise gitmemek için oldukça haklı bir neden.
Providencea hiç gitmemek için iyi bir sebep.
İşe gitmemek için ABDde hangi bahaneler uyduruluyor.
Oysa şimdi eve gitmemek için bahane buluyorum.
Sophie okula gitmemek için hasta taklidi yapmaya başlar.
Mesele de bu Colt, gitmemek için hep bir neden olacak.
Herkes okula gitmemek için rol yaptığımı düşünüp bana takılırdı.
Sadece bugün okula gitmemek için birşeyin olmasını dilemiştim.
Bu Noelde eve gitmemek için bahane mi arıyorsunuz?
Genç adam, askere gitmemek için 81 yaşındaki kuzeniyle evlendi!
Genç adam, askere gitmemek için 81 yaşındaki kuzeniyle evlendi.
Bu da onların okula gitmemek için bahaneler üretmelerine neden olur.