Gitmek zorunda Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Gitmek zorunda değilim.
Yarın okula gitmek zorunda mıyım?
Gitmek zorunda değilsin.
Meg, okula gitmek zorunda mıyım?
Gitmek zorunda değilsin.
Combinations with other parts of speech
İstemiyorsan gitmek zorunda değilsin.
Gitmek zorunda değiliz.
Leo saat beşte, kaleye gitmek zorunda.
Eğer gitmek zorunda kalırsan.
Vero da herkes gibi eve gitmek zorunda.
Şimdi gitmek zorunda mısın?
Bir peruk toplantısı için San Diegoya gitmek zorunda.
Ben… gitmek zorunda değilim.
Hadi yapalım. bir şey Tümör dokunur gitmek zorunda.
Sara, gitmek zorunda değilsin.
En iyi oyuncular orada olacaklar ve birimiz gitmek zorunda.
Bir yere gitmek zorunda değilsin.
Bu oyunda size kötü bir şey yapmış olmadan eve gitmek zorunda.
Yarın gitmek zorunda mısın, Paul?
Şimdiye kadar MLS adına Altın Madalya, Kansas City Wize gitmek zorunda.
Okula gitmek zorunda değilsin.
Gitmek zorunda mısınız, Majeste?
Şimdi bana izin verirseniz… gitmek zorunda olduğum bir görüşmem var.
Gitmek zorunda olduğun için üzgünüm ama başka bir yol bulamıyorum.
Eğer Tokyoya Otoku olmadan gitmek zorunda kalırsam asla mutlu olamam.
Gitmek zorunda kalırdım ve onları ayırırdım, ayrıca bunu yapmak istemiyorum.
Tanrım biri oğlumu kurtarmaya gitmek zorunda Nikolai Jakovla konuşmadan önce.
Bensiz gitmek zorunda kalacaksın.
Bu defa gitmek zorunda değilsin.
Sığınağa gitmek zorunda olmasam orada, yanında olurdum.