Zorunda değilsiniz Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Zorunda değilsiniz.
Bana söylemek zorunda değilsiniz.
Kazanmak zorunda değilsiniz. Bakın Jerry Brown örneğine.
Bir şey söylemek zorunda değilsiniz.
O zaman yapmak zorunda değilsiniz. Pelikan Paketinin güzel tarafı da bu.
İnsanlar da tercüme ediyor
Siz düşünmek zorunda değilsiniz.
Egzersiz ile ilgili konuşurken daima spor salonuna gitmek veya ağırlık kaldırmak zorunda değilsiniz.
Kalmak zorunda değilsiniz.
Benim saçmalıklarımı dinlemek zorunda değilsiniz.
Gelmek zorunda değilsiniz.
Korku içinde yaşamak zorunda değilsiniz.
Evinize gitmek zorunda değilsiniz ama burada da kalamazsınız.
Birşey yiyip içmek zorunda değilsiniz.
Hizmetleri kullanmayı bıraktığınızda Googleı özel olarak bilgilendirmek zorunda değilsiniz.
Kazanmak zorunda değilsiniz.
Tüm karışımı kullanmak zorunda değilsiniz.
Beni tutmak zorunda değilsiniz, ama eğer.
Herhangi bir yazılım yüklemek zorunda değilsiniz.
Hepiniz gitmek zorunda değilsiniz, değil mi?
Çocuğunuzu sürekli mutlu etmek zorunda değilsiniz….
Bacağı yemek zorunda değilsiniz, bol bol iyi et var.
Kişisel bilgilerinizi vermek zorunda değilsiniz.
Onlarla konuşmak zorunda değilsiniz.
Her gün kapıkolu pisliğini temizlemek zorunda değilsiniz.
Bilirsiniz, gitmek zorunda değilsiniz.
Sen ve annem birbirinize karşı böyle davranmak zorunda değilsiniz.
Her şeyi anlamak zorunda değilsiniz.”.
Yani bunu Amazondan veya eczaneden sipariş etmek zorunda değilsiniz.
Tüm merdiveni görmek zorunda değilsiniz.
Dengeleme'' mükemmel'' yaptı ve'' adaletsizlik'' savaşmak zorunda değilsiniz.