What is the translation of " ANYTHING TO GO " in Turkish?

• giden birşeylerin
• gitmek için her şeyimi
• gitmek için her şeyi

Examples of using Anything to go in English and their translations into Turkish

Anything to go on?
Bir şey çıktı mı?

I would give anything to go.
Gitmek için her şeyimi verirdim.

Anything to go on?
Üzerine gidilecek bir şey?

Do I have anything to go on?
Devam etmem için bir şey var mı?

Anything to go with the wine?
Şarabın yanında gidecek bir şeyiniz var mı?

I would just do anything to go!
Gitmek için her şeyi yaparım!

Got anything to go?
Gidecek bir şey var mı?

So if the size of these waves was anything to go by.
Yani dalgaların büyüklüğü bu ise yapacak birşey yok.

Got anything to go with it?
Buna uyacak bir şeylerin var mı?

You let me know if you want to take anything to go, okay?
Eğer istersen haber ver gitmek için her şeyi almak, tamam mı?

Got anything to go on?
Devam etmekte olan bir şey var mı?

Oh, I have got all wobbly. If the floating paddling pool is anything to go by.
Oh, tüm titrek var. Yüzen çocuk havuzu ise gitmeyi şey.

Have you anything to go on?
Devam edecek bir şeyin var mı?

That's a pretty vicious way of making sure we haven't got anything to go on.
Bize çalışacak bir şey bırakmadığından emin olmak için bayağı korkunç bir yöntem.

We don't want anything to go wrong.
Bir aksilik çıkmasını istemiyoruz.

It seemed like we were close to finally gettin' rid of Philo, and I didn't want anything to go wrong.
Ve yanlış giden birşeylerin olmasını istemiyordum. Sonunda Philoyu derdinden kurtaya yaklaşmıştık.

I would do anything to go with you!
Seninle gitmek için herşeyi yaparım!

It seemed like we were close to finally gettin' rid of Philo, and I didn't want anything to go wrong.
Sonunda Philoyu derdinden kurtaya yaklaşmıştık, ve yanlış giden birşeylerin olmasını istemiyordum.

I don't want anything to go wrong.
Hiç birşeyin ters gitmesini istemiyorum.

I would give anything to go back to that night.
O geceye geri dönebilmek için her şeyimi verirdim.

I don't want anything to go wrong.
Hiçbir şeyin ters gitmesini istemiyorum.

We won't have anything to go on unless he does it again.
O başka bir şey yapmadıkça, üzerinde ilerleyebileceğimiz hiçbir şey yok.

I don't want anything to go wrong.
Hiç birşeyin yanlış gitmesini istemiyorum.

I would give anything to go to that show.
Bu şova gitmek için herşeyimi verirdim.

I would do anything to go to Hawaii.
Ben olsam Hawaiiye gitmek için bir şey yapardım.

I don't want anything to go wrong today.
Bugün hiçbir şeyin yanlış gitmesini istemiyorum.

You're not giving me anything to go on here, Shelley.
Üzerine düşecek hiçbir şey vermiyorsun bana şu an Shelley.

I would have given anything to go to college, Emma.
Üniversiteye gitmek için her şeyimi verirdim Emma.

Jen. My boys would give anything to go on a vacation like this.
Jen, oğullarım böyle bir tatile gitmek için her şeyi yapardı.