What is the translation of " CHANGED DRAMATICALLY " in Turkish?

• dramatik bir şekilde değişti
• büyük ölçüde değişti

Examples of using Changed dramatically in English and their translations into Turkish

Things changed dramatically.
Şartlar dramatik bir şekilde değişti.

You don't think the city's changed dramatically?
Şehrin büyük ölçüde değiştiğini düşünmüyor musunuz?

Has changed dramatically. My definition of"sides.
Bendeki'' taraflar'' tanımı… önemli ölçüde değişti.

The situation has changed dramatically.
Durum önemli ölçüde değişti.

However, following the thalidomide disaster the development and licensing of drugs changed dramatically.
Bununla birlikte, talidomidin felaketinin ardından ilaçların gelişimi ve ruhsatlandırması çarpıcı biçimde değişti.

Our world has changed dramatically.
Dünyamız dramatik bir şekilde değişti.

Then the Soviet General Konstantin Rokossovsky, the Minister of National Defense, who was then in command of all armed forces in Poland, decided to take personal control, and the situation changed dramatically.
Sonrasında Ulusal Savunma Bakanı Sovyet General Konstantin Rokossovsky( bu olaydan sonra Polonya silahlı kuvvetlerinin başına getirilmiştir) durumu bizzat ele almaya karar verdi ve olayların akışı dramatik şekilde değişti.

The situation has changed dramatically.
Durum çarpıcı bir biçimde değişti.

Once I tore the hat off Don Vincenzo, and my life… changed dramatically.
Bir keresinde Don Vincenzonun şapkasını aldım ve hayatım… inanılmaz şekilde değişti.

Your game has changed dramatically. Geeta-ji.
Geeta… oynayış tarzın çarpıcı biçimde değişmiş durumda.

A few months later, however, the situation changed dramatically.
Birkaç ay sonra, ancak, durumu dramatik bir şekilde değişti.

Consumer behavior changed dramatically due to fear.
Tüketici davranışı korku nedeniyle büyük ölçüde değişti.

My definition of"sides has changed dramatically.
Bendeki'' taraflar'' tanımı… önemli ölçüde değişti.

Daphne's heart cells changed dramatically in the last seconds of her life, which means only one thing.
Daphnenin kalp hücreleri son saniyelerde ciddi değişikliklere uğradı, bunun da tek anlamı var.

Harold Wilson's life changed dramatically.
Harold Wilsonın hayatı değişiverdi.

I was born human, and Colobus's life changed dramatically.
İnsan olarak doğdum ve colobusların hayatı dramatik bir şekilde değişti.

That year, the entire political geography of the world changed dramatically when a certain Christopher Columbus arrived in the Americas.
O yıl, Kristof Kolomb Amerikaya varınca dünyanın siyasi coğrafyasının tamamı büyük ölçüde değişti.

The topic ofyour thesis changed dramatically.
Tezinin konusunu aniden değiştirdin.

Harold Wilson's life changed dramatically.
Harold Wilson ın hayatı ciddi şekilde değişti.

Geeta-ji, your game has changed dramatically.
Geeta… oynayış tarzın çarpıcı biçimde değişmiş durumda.

The Hobbit"===The representation of Dwarves as evil changed dramatically with"The Hobbit.
Hobbit ===Cüce tiplemesinin,'' Hobbit'' serüveniyle birlikte belirgin bir şekilde değiştiği görülür.

Well, in the first semester of eighth grade, my whole life changed dramatically. I did not come out by choice at all.
Peki, sekizinci sınıfın ilk döneminde, bütün hayatım dramatik olarak değişti, aslında açıklamak tamamen kendi seçimim değildi.

The terrain changes dramatically. As the mammoths reach the Alsace region.
Yakınlardaki Alsas bölgesindeki Mamutlar gibi, toprak da dramatik bir şekilde değişir.

As the mammoths near the Alsace region the terrain changes dramatically.
Yakınlardaki Alsas bölgesindeki Mamutlar gibi, toprak da dramatik bir şekilde değişir.

In the long term, the world around us will change dramatically, and when that happens, there are two possibilities.
Uzun vadede, içinde bulunduğumuz dünya önemli ölçüde değişecek ve bu olduğunda iki olasılık olacak.

And the land, as it gets higher, changes dramatically. As you move inland, the forest thins, the air cools.
Arazi yüksekliğe bağlı olarak büyük ölçüde değişiyor. Karanın içlerine doğru ilerledikçe ormanlar azalıyor, hava soğuyor.

And the land, as it gets higher, changes dramatically. As you move inland, the forest thins, the air cools.
Karanın içlerine doğru ilerledikçe ormanlar azalır, hava soğur, arazi yüksekliğe bağlı olarak büyük ölçüde değişir.

Depending on whether or not they could escape from their confinement, then things change dramatically because you might have lions.
Hava şartlarına bağlı olarak kafeslerinden kaçabilirler. Sonra da herşey dramatik bir şekilde değişebilir.

After a few of the windows fall out of a building like this, then the wind pressure effect changes dramatically.
Bunun gibi birkaç pencerenin binadan düşmesi sonucunda rüzgar basıncının etkisi, önemli ölçüde değişmeye başlar.

Longshore drift plays a large role in the evolution of a shoreline, as if there is a slight change of sediment supply, wind direction, or any other coastal influence longshore drift can change dramatically, affecting the formation and evolution of a beach system or profile.
Kıyı boyu sürüklenme bir kıyı şeridi gelişiminde büyük bir rol oynar, tortul tabakada hafif bir değişiklik olduğunda, rüzgar yönü veya herhangi bir diğer kıyı etkisi kıyı boyu sürüklenmeyi önemli ölçüde değiştirebilir.