What is the translation of " DIDN'T RETURN " in Turkish?

• dönmedi
• geri dönmedi
• geri
• geri vermedi
• dönmemiş
• geri dönemedim
• cevap vermedi

Examples of using Didn't return in English and their translations into Turkish

And didn't return.
Ve dönmedi.

Ganga! Shahid Khan didn't return.
Shahid Khan geri dönmedi. Ganga!

Sami didn't return.
Sami geri dönmedi.

Ganga! Shahid Khan didn't return.
Ganga! Shahid Khan geri dönmedi.

He didn't return my calls.
O benim telefonlarıma cevap vermedi.

Their plane didn't return.
Uçağı geri dönmedi.

Tom didn't return my phone calls.
Tom telefon görüşmelerime cevap vermedi.

Shahid Khan didn't return.
Shahid Khan geri dönmedi.

Zachary didn't return from the hunt last night.
Zachary dün gece avdan dönmedi.

From the hunt last night. Zachary didn't return.
Zachary dün gece avdan dönmedi.

Lillian didn't return.
Lillian geri dönmedi.

But ten years passed, and the prince didn't return.
Fakat on yıl geçmesine rağmen, prens dönmemiş.

But she didn't return him.
Fakat o geri vermedi.

Tom didn't return home until after midnight.
Tom gece yarısı sonrasına kadar eve dönmedi.

Apparently, she didn't return home.
Görünen o ki öğrenci eve dönmemiş.

Sami didn't return Layla's phone calls.
Sami, Leylanın telefon aramalarına geri dönmedi.

Jeff, I am so sorry I didn't return your call.
Jeff, çok üzgünüm sana geri dönemedim.

Zackery didn't return from the hunt last night.
Zachary dün geceki avdan dönmedi.

Jeff, I am so sorry I didn't return your call.
Jeff özür dilerim, sana geri dönemedim.

He didn't return back to the dorms till after she was dead.
O öldükten sonra kadar yurtta geri dönmedi.

Shahid Khan didn't return. Ganga!
Ganga! Shahid Khan geri dönmedi.

And didn't return. He left home a long time ago when I was little.
Uzun zaman önce ben küçükken evi terk etti ve geri dönmedi.

Peter, I'm sorry I didn't return your calls.
Peter, seni geri aramadığım için üzgünüm.

Faizal didn't return home that night.
Faizal o gece eve dönmedi.

The water pressure improved, but didn't return to normal.
Su basıncı arttı fakat normale dönmedi.

Andrea didn't return for lunch.
Andrea öğle yemeği için dönmedi.

Because of my mistake, six men didn't return from that raid.
Benim hatam yüzünden altı adam o saldırıdan dönmedi.

But Uvo didn't return. Hurry!
Çabuk! Lakin Uvo geri dönmedi.

Their daughter didn't return from homecoming last night.
Kızları dün gece balodan eve dönmemiş.

Well, the spell didn't return our memories, it just rewound the day.
Peki, büyü bizim anıları dönmedi, sadece gün sarılır.