What is the translation of " EXPLAINED IT TO ME " in Turkish?

• bana açıkladı
• bana anlattığına göre
• izah eden
• bana durumumu açıkladıktan sonra gerçekten mi

Examples of using Explained it to me in English and their translations into Turkish

Earl explained it to me.
Earl bana anlattı.

Since the Archbishop explained it to me.
Başpiskopos bana açıkladığından beri.

Dad explained it to me.
Babam bana açıkladı.

A girl majoring in physics explained it to me.
Fizikçi bir kız açıklamıştı bunu bana.

Vaal explained it to me.
Vaal bana açıkladı.

Yeah, I guess, but Mom and Dad explained it to me.
Evet, sanırım ama Annem ve Babam bana açıkladı.

Adele explained it to me.
Adele bana açıkladı.

Especially after the doctor explained it to me.
Özellikle doktor bana durumumu açıkladıktan sonra.- Gerçekten mi?

Dawn explained it to me.
Dawn bana hepsini anlattı.

I didn't understand why the word"be" was misspelled, but she was nice and explained it to me.
Beenim ol'' daki espriyi anlamamıştım. Ama nazik biriydi ve bana açıkladı.

Cordelia explained it to me.
Cordelia bana anlattı.

Your problems here in mintern go beyond money. but, as brother justin explained it to me.
Fakat, Peder Justinin bana anlattığına göre, burada Minterndeki sorunlarınız paranın da ötesine geçiyor.

Mom never explained it to me.
Hiç izah eden olmadı ki!

He explained it to me.
O, onu bana açıkladı.

Monsieur Duflot explained it to me.
Mösyö Duflot anlattı.

Bob explained it to me on the phone.
Bob telefonda bana açıkladı.

Father Herman explained it to me.
Peder Herman anlattı bana.

And explained it to me in two lines.
Ve iki bölümünü bana anlattı.

And then Klaus explained it to me.
Sonra Klaus bana izah etti.

Vaal explained it to me. I will show you.
Vaal bana açıkladı. Size göstereceğim.

My daughter Ana explained it to me.
Kızım Ana bana açıklamıştı.

Reg explained it to me, and I think it's great what you're doing.
Reg bana açıkladı, ve bence yaptığın şey çok güzel.

The therapist explained it to me.
Terapist bana bunu açıklamıştı.

Tom explained it to me, but I still couldn't understand it..
Tom onu bana açıkladı fakat onu hâlâ anlayamadım.

Edith kindly explained it to me.
Edith bana açıklamaya çalıştı biraz.

Richard explained it to me, but I was so busy"really listening" that I didn't hear much.
Richard her şeyi bana açıkladı ama'' gerçekten dinlemekle öyle meşguldüm ki fazla bir şey dinleyemedim.

Mom never explained it to me.
Hiç izah eden olmadi ki!

Vaal explained it to me.
Vaalı beslemek gibi. Vaal bana açıkladı.

No one explained it to me.
Kimse bana açıklama yapmadı.