What is the translation of " REGULATE " in Turkish?

• düzenleyen
• düzenliyor
• düzenler
• düzenleyin
• kontrol
• düzenlemek
• düzenlemeye
• düzenlemektir
• düzene

Examples of using Regulate in English and their translations into Turkish

Can you regulate?
Kontrol edebilir misin?

Regulate the probe for 50% less radiation absorption. Ann.
Ann, sondayı% 50 daha az radyasyon emilimi için düzenleyin.

Okay? Number one: regulate.
Tamam mı? Bir numara: düzenlemek.

They also regulate body growth.
Onlar vücut gelişimini de düzenler.

If they do, they step in-- regulate.
Eğer ileriye giderse devreye girip, düzene sokacaklar.

Alter or regulate, right?
Değiştirin ya da düzenleyin, değil mi?

Ann, regulate the probe for 50% less radiation absorption.
Ann, sondayı% 50 daha az radyasyon emilimi için düzenleyin.

Number one: regulate. Okay?
Tamam mı? Bir numara: düzenlemek.

It helps regulate menstrual flow cures fainting and dizzy spells.
Adet kanamasını düzenlemeye yardımcı olur halsizliğe ve baş dönmesine iyi gelir.

These colored lights regulate traffic, Alsan.
Bu ışıklar, trafiği düzenler Alsan.

They help regulate climate temperature and water levels around the globe.
Dünya çapındaki iklim ısısının ve su seviyelerinin düzenlenmesini sağlarlar.

They are sponges that regulate the flow of water.
Suyun akışını düzenleyen süngerler.

Bodies regulate tiny electrical impulses that allow cells to function.
Bedenler, hücrelerin işlevini sağlamak için minik elektriksel uyarıları düzenler.

The rules that regulate social life.
Toplum hayatını düzenleyen kurallar.

The main duty of an SMSC is to route SMS messages and regulate the process.
SMS merkezinin ana görevi, SMS mesajlarını yönlendirmek ve bu süreci düzenlemektir.

This helps regulate body temperature.
Bu sayede vücut sıcaklığını düzenler.

What's"adjust? Alter or regulate, right?
Burada ayarlama kelimesi nedir? Değiştirin ya da düzenleyin, değil mi?

Alter or regulate, right? What's"adjust?
Burada ayarlama kelimesi nedir? Değiştirin ya da düzenleyin, değil mi?

The hormones in it will help you regulate your period.
Vereceğimiz hormonlar adetinin düzene girmesine yardımcı olacaktır.

Because he couldn't regulate his body temperature. He drove that wheelchair into the pool.
Sandalyesini havuza doğru sürdü, çünkü vücut ısısını kontrol edemiyor.

The FCC unanimously recommends Congress regulate TV violence.
FCC oy birliğiyle Kongrenin TVdeki şiddeti kontrol etmesini istedi.

These segments regulate your body's metabolism.
Bu parçalar metabolizmayı düzenliyor.

Next thing we have to do, we have to control and regulate the whole structure.
Bir sonraki yapmamız gereken şey, tüm yapıyı kontrol etmek ve düzenlemek.

These are circuits that regulate your sleep, and appetite, and arousal, and hormone levels.
Bunlar uykunuzu, iştahınızı, uyarılmanızı ve hormon seviyenizi düzenleyen devrelerdir.

That's why they're trying to move in to shut down and regulate and tax the web.
Bu yüzden interneti vergilendirmek, düzenlemek hatta kapatmak istiyorlar.

These segments regulate your metabolism.
Bu parçalar metabolizmayı düzenliyor.

The ocean water's cooling properties regulate the equipment's temperature.
Okyanus suyunun soğutucu özelliği ekipmanın ısısını düzenliyor.

You just have to regulate your breathing, okay?
Sadece nefes alıp verişini düzenlemen lazım, tamam mı?

Cells contain genes, and genes regulate the production of proteins.
Hücreler gen içerir, ve genler protein üretimini düzenler.

These base-pair sequences regulate the neurotransmitter levels in their brain.
Beyindeki sinir verici seviyelerini düzenliyor. Bu baz-çifti( biribirine hidrojen bağları ile bağlanmış iki nükleobazdır) dizilimleri.