What is the translation of " SWITCHING " in Turkish?

• değiştirmeyi
• geçiyorum
• geçiş
• anahtarlama
• geçmeyi
• geçiliyor
• anahtar
• değiştirmek
• değiştirme
• değiştiriyorum
• geçmek
• geçmekten

Examples of using Switching in English and their translations into Turkish

No, no switching!
Hayır, geçiş yok!

Switching to backup power.
Yedek güce geçiliyor.

No, no, hey, hey, no switching!
Hayır, hayır, hey, hey, geçiş yok!

Switching to night vision.
Gece görüşüne geçiyorum.

I'm thinking of switching to orthopedics.
Ortopediye geçmeyi düşünüyorum.

Switching to X-ray scan.
X ışını taramasına geçiyorum.

Have you tried switching to Configuration B?
B konfigürasyonuna geçmeyi denedin mi?

Switching to port fuel tank.
Soldaki yakıt deposuna geçiş.

Animate desktop switching with a cube.
Masaüstü değiştirmeyi küp ile canlandırName.

Switching to kill line test.
Ölüm hattı testine geçiyorum.

Actually, I'm thinking of switching to economics.
Aslında ekonomiye geçmeyi düşünüyorum.

Steve… Switching to channel 17.
Steve… 17. kanala geçiyorum.

You would jump at the idea of switching schools.
Sen okulları geçiş fikrine atlamak olur.

Switching to pillow talk mode.
Yatak muhabbeti moduna geçiliyor.

Actually, I'm thinking of switching… to economics.
Aslında anahtarlama düşünüyorum… iktisat.

Switching to oxygen for the engine.
Motor için oksijene geçiyorum.

Or Paul Baran, and his vision for packet switching.
Veya paket anahtarlama hayaliyle Paul Barron.

Switching to lunar mode. 1,000 feet.
Ay moduna geçiyorum. 300 metre.

Have you thought about switching to gender studies?
Cinsiyet Çalışmalarına geçmeyi hiç düşündün mü?

Switching to 3D control of vessel.
Geminin 3 boyutlu kontrollerine geçiliyor.

So they're thinking of switching clubs. She's not playing very much.
Çok oynamadığı için takım değiştirmeyi düşünüyorlar.

Switching from a real event to a fake one.
Gerçek bir olaydan, sahte bir olaya geçiş.

She's not playing very much, so they're thinking of switching clubs.
Çok oynamadığı için takım değiştirmeyi düşünüyorlar.

Have we tried switching the words around? Carefully what?
Dikkatli, ne? Kelimelerin yerlerini değiştirmeyi denedik mi?

She's not playing very much, so they're thinking of switching clubs.
Pek oynamayı seven bir tip değil… o yüzden kulübünü değiştirmeyi düşünüyorlar.

Switching to screen. I believe I can get something visual.
Ekrana geçiyorum, görsel bir şey elde edebileceğime inanıyorum.

So they're thinking of switching clubs. She's not playing very much.
Pek oynamayı seven bir tip değil… o yüzden kulübünü değiştirmeyi düşünüyorlar.

Switching your cards at this point actually doubles your chances of winning the car.
Bu noktada kart değiştirmek aslında arabayı kazanma şansını ikiye katlar.

Then we go after the switching mechanism and the bomb's power source.
Daha sonra da anahtar mekanizması ve bombanın güç kaynağının peşine düşeceğiz.

Always tricky switching teams midseason, But, uh, duty calls.
Dönem ortasında ekip değiştirmek hep zor olur ama görev beni bekliyor.