PROBLEM LÖSEN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• sorunu çözmek
• problemi çözmek
• sorununu çözmek
• sorunu çözmeye
• sorunu çözmemiz
• problemini çözmek
• problem çözmek
• problemi çözmeye
• bir sorunu çözebilir
• sorunları çözebiliyor mu

Problem lösen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Wer dieses Problem lösen.
Kim bu sorunu çözmek.

Popper nannte diesen Veränderungsprozess"Problem lösen".
Popper Hayatı‘ problem çözmek olarak yorumlamaktadır.

Dass wir das Problem lösen müssen.
Sorunu çözmemiz lazım diyorum.

Aber sie müssen nicht jedes Problem lösen.
Üstelik her problemi çözmek zorunda da değilsin.

Dies nicht Ihr problem lösen, aber es kann helfen.
Bu sorunu çözmek değil, ama yardımcı olabilir.

Wir müssen noch das Problem lösen.
Bu sorunu çözmemiz gerek.

Ich will ein Problem lösen. Ich will eine Anwendung haben.
Ben problem çözmek istiyorum. bir uygulama istiyorum.

Wir wollten das Problem lösen.
Sorunu çözmeye çalıştık.

Wenn ihr das Problem lösen wollt, sollt ihr damit anfangen.
Eğer sorunu çözmek istiyorsanız buradan başlamalısınız.

Wir müssen das Problem lösen.
Bu problemi çözmek bizim işimiz.

Während wir das Problem lösen wollten, trudelte Tony Blomqvist ein.
Biz sorunu çözmeye çalışırken Tony Blomqvist çıkageldi.

Möchtest du ein Problem lösen?
Problemi çözmek istemiyor musun?

Joy wollte ihr Problem lösen, indem sie nett zu jemandem war, den sie hasst.
Joy da, sorununu çözmek için, nefret ettiği birisine iyi davranıyordu.

Und will sein Problem lösen.
Ve sorununu çözmek istiyor.

Wenn sie keinen anruf tätigen können, müssen sie dieses problem lösen.
Eğer siz de çağrı atamıyorsanız bu problemi çözmeye çalışmalısınız.

Ich will das Problem lösen.
Ben sorunu çözmek istiyorum.

Sie müssen bestimmten Betrag zu zahlen, bevor sie das Problem lösen.
Sorunu çözmek önce belirli miktar ödemek zorunda.

Jungs Liebe Problem lösen.
Çocuklar sevgi sorunu çözmek.

Hellraiser: Genügend Sprengstoffe können jedes Problem lösen!
Hellraiser- Yeterli patlayıcı herhangi bir sorunu çözebilir!

Hör mal. Wenn du das Problem lösen willst, kenne ich jemanden, der helfen kann.
Dinle. Sorunu çözmek istiyorsan yardım edebilecek birini tanıyorum.

Wir wollen nur das Problem lösen.
Sadece sorunu çözmek istiyoruz.

Wenn Sie wirklich das Problem lösen wollen, dann brauchen Sie, um Lecks in erheblichem Umfang zu vermeiden.
Eğer gerçekten sorunu çözmek istiyorsanız, o zaman önemli ölçüde sızıntıları önlemek gerekir.

Du willst ein Problem lösen?
Problemi çözmek istemiyor musun?

Wir müssen einfach nur unseren Einsatz verdoppeln und das Problem lösen.
Yalnızca uğraşımızı iki misline çıkarıp sorunu çözmemiz gerekiyor.

Finden Sie den Schlüssel und das Problem lösen, wie Sie auf die Exit-Tür zu bekommen!
Anahtarın bulun ve sorunu çözmek, nasıl çıkış kapısının olsun!

Hellraiser- Genug Sprengstoff kann jedes Problem lösen!
Hellraiser- Yeterli patlayıcı herhangi bir sorunu çözebilir!

Ihr wollt euer Problem lösen.
Siz bu sorunu çözmek istiyorsunuz.

Weder ein ausgezeichnetes Heizsystem noch Teppichboden können das Problem lösen.
Ne mükemmel bir ısıtma sistemi ne de halılar problemi çözmeye yardımcı olacaktır.

Mit diesem neuen Service möchte Mozilla das Problem lösen, große Dateien remote zu senden.
Bu yeni hizmetle Mozilla, büyük dosyaları uzaktan gönderme sorununu çözmek istiyor.

Also, wenn die USA mehr Chaos schüren will, dann kann es das, aber können sie das Problem lösen?
Şimdi de eğer Amerikalılar kaos çıkarmak istediğinde bunu yapabiliyor; ama sorunları çözebiliyor mu?

"problem lösen" nasıl bir cümlede kullanılır

Mein Problem lösen sie aber nicht.

Wie man das Problem lösen kann?

Welches Problem lösen Sie für ihn?

wie ich das Problem lösen kann?

Bean, der dieses Problem lösen muss.

Wie lässt sich das Problem lösen bzw.

Welches Problem lösen Sie für ihre Kunden.

Der Festplattenverkäufer hätte das Problem lösen können.

Ich möchte aber das problem lösen können.

Als ob das irgendein Problem lösen würde.