Schätzen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Und wir schätzen sie.
Weil Sie das Leben schätzen.
Wir schätzen unseren guten Namen.
İyi ismimize değer veririz.Er kann nur schätzen.
Wir schätzen Ihre Privatsphäre und würden dich niemals ausspionieren.
Gizliliğinize değer veriyoruz ve sizi asla spamlamayacağız.Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Zarflarla kullanım
Ich würde das wirklich schätzen.
Amerikaner schätzen Individualismus.
Amerikalılar bireyselliğe değer verir.Sie können Schönheit nicht schätzen.
Die Amerikaner schätzen Individualismus.
Amerikalılar bireyselliğe değer verir.Die User werden dies schätzen.
Kullanıcılar bunu takdir edecektir.Wenn Sie Ihren Job schätzen, sollten Sie das tun.
Eğer işime değer veriyorsam, yapardım.Für Alle die das Besondere schätzen.
Herkes özeldir değer vereni için.Wir können nur schätzen, wo die andern sind.
Bu adamların nerede olduklarını; ancak tahmin edebiliriz.Jill, ich würde das wirklich schätzen.
Jill, gerçekten minnettar olurdum.Weil ich Sie nicht schätzen und enorm respektieren würde.
Seni takdir etmediğimi ve sonsuz saygı duymadığımı sanma.Wir heute kennen und schätzen.
Bunları bu gün görüyor ve değerlendiriyoruz.Ich würde es sehr schätzen, wenn ich die Akten sofort bekäme.
Eğer o dosyaları derhal alabilirsem, çok minnettar olacağım.Das ist etwas, das ich schätzen kann.
Bu, değer verebileceğim bir şey.Die Gäste schätzen vor allem den Pool und grün Kokon, der Dharma umgibt.
Ich denke, er wird die Loyalität schätzen.
Bence sadakatmi takdir edecektir.Sie mögen keine Leben schätzen, wir aber schon.
Hayata değer vermeyebilirler ama biz veriyoruz.Man sollte auch die kleinen Dinge im Leben schätzen.
Hayattaki küçük şeyleri takdir etmelisin.Genau wie wir unsere Nachbarn schätzen Ruhe, Stille und Fairplay.
Bizim gibi komşularımız barış, sessizlik ve Fairplay için teşekkür ederiz.Sie wissen, jughead jones würde es schätzen.
Jughead Jonesun bunu takdir edeceğini biliyorsun.Dass wir ihre Gastfreundschaft nicht schätzen. Die Kaninchen hier sollen nicht denken.
Onun yüzünden konukseverliklerine minnettar değiliz sanmasın. Buradaki tavşanlar.Ja, Larry Goodwin würde das bestimmt schätzen.
Evet, eminim Larry Goodwin bunu takdir edecektir.Wir schätzen positives Rückgespräch mit 5 Sternen, es ist für unser langfristiges Geschäft gut.
We 5 yıldızlı olumlu geribildirim için teşekkür ederiz, bizim longterm iş için iyi.Wollen Sie das Gewicht schätzen, Sir?
Domuzun ağırlığını tahmin etmek ister miydiniz efendim?Studenten schätzen die vielen Möglichkeiten, die die Stadt für Entspannung und Unterhaltung bietet.
Öğrenciler şehir dinlenme ve eğlence için sunduğu birçok fırsat için teşekkür ederiz.Wenn nicht, lernen sie es möglicherweise schätzen.
