HIBERNATING ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• kış uykusu
• kış uykusundaydı

Hibernating Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

He's hibernating.
Kış uykusunda olmalı.

What the heck are you doing, hibernating?
Burada ne yapıyorsun? Kış uykusunda mısın?

No hibernating. Don't….
Kış uykusu yok. Sakın….

Like a bear hibernating.
Ayıların kış uykusuna yatması gibi.

Hibernating, like the last dark age.
Son karanlık çağda olduğu gibi kış uykusundayız.

Bears are hibernating right now.
Ayılar şu anda kış uykusunda.

They must have come while we were hibernating.
Biz kış uykusundayken gelmiş olmalılar.

I'm not hibernating.
İtirazınız olmazsa kış uykusuna yatmayacağım.

Or hibernating. They look like they're sleeping.
Ya da kış uykusundalar. Galiba uyuyorlar.

It's like a bear hibernating.
Ayıların kış uykusuna yatması gibi.

He's been hibernating with that novel so long.
O çoktan romanıyla kış uykusuna yatmıştır.

They look like they're sleeping. Or hibernating.
Galiba uyuyorlar. Ya da kış uykusundalar.

Like a hibernating bear, it's time we wake it up.
Kış uykusundaki ayı gibi. Uyandırmanın vakti geldi.

They look like they're sleeping. Or hibernating.
Ya da kış uykusundalar. Galiba uyuyorlar.

Or"hibernating," as he said. He was hiding there.
Kendi deyimiyle, kış uykusundaydı. Orada saklanıyordu.

If you have no objection, I'm not hibernating.
İtirazınız olmazsa kış uykusuna yatmayacağım.

Or"hibernating," as he said. He was hiding there.
Kendi deyimiyle, kis uykusundaydi. Orada saklaniyordu.

He was hiding there, or"hibernating," as he said.
Kendi deyimiyle, kış uykusundaydı. Orada saklanıyordu.

The three hibernating crew members represent the survey team.
Uyuyan 3 personelimiz bizim incelememe takımımızı oluşturuyorlar.

He was hiding there, or"hibernating," as he said.
Orada saklanıyordu. Kendi deyimiyle, kış uykusundaydı.

Others think they have just been here for a very, very long time, just hibernating.
Diğerleri, buraya çok uzun zaman önce geldiğini düşünüyor. Sadece kış uykusu.

Instead we found a nest of hibernating Durango bats.
Onun yerine uykudaki Durango yarasalarının yuvasını bulduk.

After hibernating for a year during its interplanetary passage… Viking reawakened on another world.
Gezegenler arası yoldaki bir yıllık uykunun ardından… Viking, başka bir gezegende uyandı.

They don't show up as life signs when they're hibernating.
Uykuda oldukları zaman yaşam sinyalleri görünmüyor.

Her royal power merely hibernating. Yes. The ticking hands of time counting down her return.
Evet. Zamanın ilerleyen zamanları geri dönüşünü sayıyor… kraliyet gücü sadece kış uykusu.

If you want people to call you back, may I suggest that you get a van with a large bullhorn on the top, drive around Hollywood announcing that after three years of hibernating in Vincent Chase's ass.
İnsanların seni geri aramasını istiyorsan, üzerinde büyük bir boynuzu olan bir minibüs alıp, Hollywoodta gezinip, ve Vincent Chaseın kıçında 3 yıldır kış uykusuna yattıktan sonra.

They must have come while we were hibernating and they… it was awful.
Ayaklarında tekerlekler var. Biz kış uykusundayken gelmiş olmalılar ve onlar çok korkunçtu.

When the hunter decided to poke the hibernating bear with a stick? That's great. Hey, you know what happened.
Sopayla dürtmeye kalkınca ne oldu, biliyor musun? Hey, avcı, kış uykusuna yatmış olan ayıyı.

Instead we found a nest of hibernating Durango bats.
Bunun yerine kış uykusundaki bir durango yarasası yuvası bulduk.

I asked if you have heard of the hibernated man.
Kış uykusundaki adam konusunu duydunuz mu diye sordum.