LAYOUT ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• yerleşim
• planını
• düzeni
• düzenini
• yerleşimi
• tasarım
• düzenlemesi
• mizanpaj
• bir düzenlemeci
• planı
• düzen
• plana
• plan
• yerleşimini
• düzeninin
• tasarımı
• yerleşiminin
• düzenine
• düzenimiz
• düzene

Layout Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

I know the layout.
Yerleşimi biliyorum.

Layout is ready, illustrations are late.
Tasarım hazır, resimler gecikti.

We must talk about that magazine layout.
Şu dergi düzenlemesi hakkında…?

I'm close to getting the layout. Doesn't matter.
Düzeni almam yakın. Önemli değil.

Doesn't matter. I'm close to getting the layout.
Düzeni almam yakın. Önemli değil.

I want you to pull up the layout for the retrofit.
Bina güçlendirme planını açmanı istiyorum.

As a Rapunzel, I do know tower layout.
Rapunzel olduğum için kule planını biliyorum.

You don't even know the layout of the Ming residence.
Ming konutunun planını bile bilmiyorsun.

We got to talk about that magazine layout.
Şu dergi düzenlemesi hakkında konuşmalıyız.

Well, you know the layout. You got any better ideas?
Daha iyi fikirleriniz var mı? Düzeni bilirsin?

You're like this totally amazing layout guy.
Sen inanılmaz bir düzenlemeci herifin tekisin.

Do you remember the layout of the building? Look at me?
Bana bak. Binanın planını hatırlıyor musun?

You got any better ideas? Well, you know the layout.
Daha iyi fikirleriniz var mı? Düzeni bilirsin.

If you know the layout, the weak side is obvious.
Yerleşimi biliyorsanız zayıf taraf bariz ortadadır.

The micro camera has allowed us to study Red Star's layout.
Mikrokamera ile Red Starın planını inceledik.

Look at me. Do you remember the layout of the building?
Bana bak. Binanın planını hatırlıyor musun?

The micro camera has allowed us to study Red Star's layout.
Planını inceledik. Mikrokamera ile Red Starın.

And why is he carrying a layout of the Morehouses' house?
Ve neden Morehouse evinin bir planını taşıyor üzerinde?

The micro camera has allowed us to study Red Star's layout.
Mikro kamera Red Starın düzenini çalışma imkanı verecek.

The layout was replicated for the game and the texture scanned.
Tasarım oyun için birebir kopyalandı ve dokusu tarandı.

You mean, you want a hit on Don Angelo? I know the layout.
Yani, Don Angeloya bir vuruş mu istiyorsun? düzeni biliyorum.

The stage's layout was similar to the Confessions Tour stage.
Sahnenin yerleşimi Confessions Tourdaki sahne ile benzerlikler taşıyordu.

More of an issue, though, Yes. was the passenger's seat layout.
Evet. bir sorundan daha fazlası, yolcu koltuklarının düzeni.

Have you drilled the layout of the surrounding area and the warehouse into your head?
Çevre bölge ve deponun düzenini kafanıza kazıdınız mı?

You were in the restaurant Place de L'Odeon… with Josiane, the layout artist.
Tasarım sanatçısı Josianele lokantadaydınız. Sanırım şans eseri.

Key Caps- A DA used to show the layout of the original Macintosh keyboard.
Anahtar Caps- Orijinal Macintosh klavye düzenini göstermek için kullandı.

So Veronica would be familiar with her, and she would know the layout of the house.
Yani Veronicanın tanıdığı biriydi ve evin düzenini biliyordu.

Beginning in iWork'08, word processing and page layout are two distinct modes.
IWork 08den başlayarak, kelime işleme ve sayfa düzeni iki farklı moddur.

I thought the north entrance would be our best chance. Well, you know the layout.
Yerleşimi biliyorsunuz. Kuzey girişinin en iyi ihtimal olduğunu düşündüm.

Unlike some former models, it uses a standard RGB layout instead of PenTile.
Bazı eski modellerin aksine, PenTile yerine standart bir RGB düzenini kullanır.