TUTMAKLA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• zu halten
• zu engagieren war

Tutmakla Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Orada tutmakla değil.
Dort nicht zu halten.

Hayatımın hatasını yaptım. Seni tutmakla.
Dich zu engagieren war mein größter Fehler.

Onu hayatta tutmakla neyi kastediyorsun?
Was heißt das, ihn am Leben halten?

Bu ise Storybrookeu gizli tutmakla ilgili.
Jetzt geht's darum, Storybrooke geheim zu halten.

Seni tutmakla hayatımın hatasını yaptım.
Dich zu engagieren war mein größter Fehler.

Bu, insanları hayatta tutmakla alakalı.
Es geht darum, sie am Leben zu erhalten.

Bu sadece zemini temiz tutmakla kalmaz, Rangolinin de çok parlak ve parlak görünmesini sağlar.
Dies hält nicht nur den Boden sauber, sondern macht die Rangoli auch sehr hell und glänzend.

Clark balık gezisinin, balık tutmakla alakası yoktu.
Clark, bei den Angeltouren ging es mir nicht ums Angeln.

Onlar sadece vücudu sıcak tutmakla kalmaz, aynı zamanda her alanda detaylandırmak için harika moda sağlarlar.
Sie halten nicht nur den Körper warm, sondern bieten auch großartige Mode für jedes Gebiet.

Benden başka birilerini daha hizada tutmakla uğraş artık dedim.
Damit ich nicht als Einziger schwierig bei Stange zu halten sei.

Anne, bebeğinin kişisel temizliğinin yanı sıra onun kullandığı tüm ürünleri de steril tutmakla yükümlüdür.
Neben der persönlichen hygiene des Babys ist die Mutter dafür verantwortlich, alle Produkte, die Sie verwendet, steril zu halten.

Hadi. Ziegfeld seni tutmakla hata etmemiş.
Es war kein Fehler, dich zu engagieren. Komm schon.

Bütün bunlar o küçük kıza verdiğim sözü tutmakla alakalı.
Hierbei geht es darum, das Versprechen an das kleine Mädchen einzuhalten.

Seni bu davada tutmakla hata mı ediyorum ben?
War es ein Fehler, Sie weiter ermitteln zu lassen?

Sahipleri köpeklerini mutlu ve sağlıklı tutmakla sorumludur.
Besitzer haben die verantwortung, ihre hunde glücklich und gesund zu halten.

Bence Ferrari onu tutmakla zekice bir hareket yaptı.”.
Ferrari hat das am Rennende sehr clever gemacht.".

Ama Delos çalışanlarını konuklar kadar karanlıkta tutmakla ünlüydü.
Aber Delos war dafür berüchtigt, die Mitarbeiter genauso im Dunkeln zu lassen wie die Gäste.

Şimdilik bu Cali güvende tutmakla ilgili, gün be gün.
Im Moment geht es hier darum Cal sicher zu halten, Tag für Tag.

Gardnerın sağlığından endişeliyim diyorsun ama daha çok onu gizli tutmakla ilgilisin.
Ihnen geht's nicht um Gardners Gesundheit, sondern darum, ihn geheim zu halten.

Midlandın ücretleri düşük tutmakla ilgili hiçbir sorunu yok.
Midland hat kein Problem damit, die Kosten gering zu halten.

Dolayısıyla şirketler genellikle borç seviyesini olabildiğince düşük tutmakla ilgilidir.
Gerade Unternehmen sind daher in der Regel darauf bedacht, den Verschuldungsgrad so niedrig wie möglich zu halten.

Alman çobanlarını evde tutmakla ilgili ayrıntıları okuyun.
Lesen Sie Details darüber, wie Sie den Deutschen Schäferhund zu Hause halten.

Okumak hoşuma gidiyor. Nitrat ve amonyağı güvenli seviyede tutmakla ilgili şeyleri.
Ich lese gern was darüber, wie man Nitrat und Ammoniak auf unschädlichem Niveau hält.

Günde bir elma sadece doktoru uzak tutmakla kalmıyor, kilo vermeyi de kolaylaştırıyor.
Ein Apfel am Tag hält nicht nur den Arzt weg, sondern auch macht Sie schlanker.

Proje ekibi olayı haber veren kişinin kimliğini gizli tutmakla yükümlüdür.
Das Projektteam ist verpflichtet, über diejenigen, die Vorfälle gemeldet haben, Verschwiegenheit zu wahren.

O daima geçmişi canlı tutmakla ilgilenir, çünkü geçmişiniz olmadan siz kimsiniz dir?
Es geht immer darum, die Vergangenheit lebendig zu halten, denn ohne sie- wer bist Du?

Her halükarda, Joe Ranieriyi gözetim altında tutmakla bir şey kaybetmezsiniz.
Aber es kostet Sie nichts, Joe Ranieri unter Beobachtung zu halten.

Birini gerçekten sevdiğin için tutmak aynı şey değildir. İyi ve onurlu olmak istediğin için sözünü tutmakla..
Sein Versprechen zu halten, weil man gut und ehrenhaft sein will, ist anders, als es zu tun, weil man jemanden wirklich liebt.

Bayan Wiles, Midlandın ücretleri düşük tutmakla ilgili hiçbir sorunu yok.
Ms. Wiles, Midland hat kein Problem damit, die Kosten niedrig zu halten.

Metrede misafirlerimizin güvenliğini sağlamak adına güvenlik standartlarımızı en üst seviyede tutmakla sorumluyum.
Ich bin dafür verantwortlich, unsere Sicherheitsstandards auf höchstem Niveau zu halten, um die Sicherheit unserer Gäste auf 2365 Metern zu gewährleisten.