YAŞADIĞINDAN ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Fiil
wohnt
yaşamak
kalmak
yaşayan
ev
konut
kalıyor
ikamet
oturmak
yaşar

Yaşadığından Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Burada yaşadığından emin misin?
Bist du sicher, dass sie hier wohnt?
Burada bir şeker hastası yaşadığından emin misin?
Wohnt hier wirklich ein Diabetiker?
Burada yaşadığından emin miyiz?
Sicher, dass sie wirklich hier gewohnt hat?
Pek çok insan eskiden yaşadığından.
Viele Leute leben in kleineren Häusern als früher.
Valeranın yaşadığından emin misin?
Sicher, dass deine Valera noch lebt?
Yaşadığından emin olmam gerekiyor!
Ich muss dafür sorgen, dass du überlebst!
Bir kız gibi yaşadığından haberdar mısınız?
Wissen Sie, dass er als Mädchen lebt?
Yaşadığından eminim. ÇAĞRI BAŞARISIZ SİNYAL YOK.
ANRUF FEHLGESCHLAGEN KEIN NETZ Sie lebt sicher noch.
Hâlâ burada yaşadığından emin değildim.
Ich wusste nicht, ob Sie noch hier leben.
Yaşadığından şüpheleniliyor. Göz ameliyatı olduktan sonra aldığı sahte kimlikle.
Nachdem ihr neue Augen eingesetzt wurden. Man vermutet, dass sie unter falschem Namen lebt.
Hâlâ burada yaşadığından emin değildim.
Ich wusste nicht, ob Sie noch hier wohnen.
Melania Trump, artık gazetecilerin incelemesi altında yalnız yaşadığından şikayet ediyor.
Melania Trump beklagt sich, dass sie jetzt allein unter der Kontrolle von Journalisten lebt.
Anarşinin yaşadığından emin olmak için!
Sorgt dafür, dass die Anarchie lebt!
Dört gündür. Kızının burada yaşadığından hiç bahsetmedin.
Du hast nicht einmal erwähnt, dass deine Tochter hier wohnt.
Anarşinin yaşadığından emin olmak için.
Dafür sorgen, dass die Anarchie lebt.
Bundan hiç bahsetmedin, Westmorlandin aslında yaşadığından hiç bahsetmedin.
Nicht mal erwähnt, dass Westmorland noch lebt.
Neler yaşadığından hiç haberim yoktu.
Aber ich wusste nicht, was er durchmacht.
Pardon bayım. Burada birinin yaşadığından haberim yoktu.
Man sagte mir, hier wohnt niemand.
Sadece yaşadığından emin olmak istedim.
Ich wollte nur wissen, ob er noch lebt.
Mutfaktaki bıçaksa, adam o evde yaşadığından DNAsı üzerinde olacaktır.
Es war ein Küchenmesser, er lebt dort. Seine DNA wird dort drauf sein.
Burada yaşadığından emin misin bir tanem?
Ist es wirklich wahr, dass du hier wohnst?
Çok yaşlı olduğundan ve tek başına yaşadığından… üzerine çok düşüyorduk.
Also sahen wir regelmäßig nach ihr. Sie war ziemlich alt und lebte allein.
Ölüyken yaşadığından çok daha akıllısın.
Du bist tot viel smarter als du lebendig warst.
Bundan hiç bahsetmedin,Westmorlandin aslında yaşadığından hiç bahsetmedin.
Du hast nie darüber gesprochen.Nicht mal erwähnt, dass Westmorland noch lebt.
Dünyada yaşadığından daha uzun bir süredir orada. Mezarında.
Auf der Erde gelebt hat.- In seinem Grab.
TV kişiliği Matt Iseman, romatoid artritle( RA) yaşadığından beri 32 yaşında.
TV-Persönlichkeit Matt Iseman lebt seit seiner Kindheit mit rheumatoider Arthritis(RA) 32 Jahre alt.
Senin yaşadığından daha uzun süredir tanıyorum onu, Sonny.
Ich kenne ihn schon länger, als du lebst, Sonny.
Metresinin burada yaşadığından şüpheliyim.
Ich bezweifle, dass seine Geliebte hier wohnt.
Dünyada yaşadığından daha uzun bir süredir orada. Mezarında.
In seinem Grab. Wo er länger ist, als er auf der Erde gelebt hat.
Soljenitsinin hala yaşadığından haberim bile yoktu.
Ich wusste nicht, dass Halvorsen noch lebt.
Sonuçlar: 66, Zaman: 0.0286
S

Yaşadığından eşanlamlıları

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca