YAŞADIKTAN ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Yaşadıktan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
El Doradoda yaşadıktan sonra?
Nachdem wir im El Dorado gelebt haben?
Böyle yaşadıktan sonra o zengin çocuklara ata binmeyi öğretmenin.
Reichen Kindern das Reiten beizubringen, nach dem Leben, das Sie geführt haben.
Bir yıl kendi başıma yaşadıktan sonra.
Nachdem ich ein Jahr alleine lebte.
Rable yaşadıktan sonra, Johnny sabrını öğrenir.
Nach dem Leben mit Rab lernt Johnny Geduld.
Ailesi onca şeyi yaşadıktan sonra?
Nach allem, was die Familie durchgemacht hat?
Viyanada yaşadıktan sonra oldukça huzur verici olmalı.
Es muss sehr ruhig sein nach dem Leben in Wien.
Kenan toplam 910 yıl yaşadıktan sonra öldü.
Gen 5:14 Insgesamt lebte Kenan 910 Jahre; dann starb er.
Bunları yaşadıktan sonra dünyaya ne vereceksiniz?
Was gibt man der Welt, nachdem man das durchgemacht hat?
Yar.5: 14 Kenan toplam 910 yıl yaşadıktan sonra öldü.
Gen 5:14 Insgesamt lebte Kenan 910 Jahre; dann starb er.
Sene yalnız yaşadıktan sonra neden birden yalnız hissedeyim ki?
Nachdem ich 200 Jahre allein gelebt habe, wieso sollte ich mich nun einsam fühlen?
Yaratılış… 5:8 Şit toplam 912 yıl yaşadıktan sonra öldü.
Gen 5:8 Insgesamt lebte Set 912 Jahre; dann starb er.
Kim yedi yıl bunlarla yaşadıktan sonra üstünlük hissetmez ki?
Wer könnte damit sieben Jahre leben, ohne sich überlegen zu fühlen?
Bu tahakküm ve yağma altında bu kadar uzun zaman yaşadıktan sonra dedik ki.
Nachdem wir so lange unter dieser Herrschaft und Beraubung gelebt hatten, sagten wir.
Yıl boyunca yalnız yaşadıktan sonra neden dünya bir anda ıssız gelsin ki?
Nachdem ich 200 Jahre allein gelebt habe, wieso sollte ich mich nun einsam fühlen?
Bazı durumlarda, hastalık şiddetli stres yaşadıktan sonra gelişebilir.
In einigen Fällen kann sich die Krankheit entwickeln, nachdem sie starken Stress erlitten hat.
Bir ay boyunca burada yaşadıktan sonra zaten benim gibi evde hissettim.
Nach dem Leben hier einen Monat lang habe ich fühlte mich schon wie bei mir zu Hause.
Şirketler, düşük döküm sürecinin sonuçlarını yaşadıktan sonra daima bize ulaşıyor.
Unternehmen wenden sich immer an uns, nachdem sie die Ergebnisse des niedrigen Gießprozesses erlebt haben.
Ama bu darbeyi yaşadıktan sonra diyor ki İdam cezasına ihtiyacımız var.
Aber nachdem sie diesen Putsch miterlebt hat sagt sie:'Wir brauchen die Todesstrafe'.
İlk evimizde yaklaşık beş yıl yaşadıktan sonra, yükseltmeye hazırdık.
Nachdem wir fast fünf Jahre in unserem ersten Zuhause gelebt hatten, waren wir bereit für ein Upgrade.
Dünyada yaşadıktan sonra, size şunu söyleyebilirim ki, aslında ben çok merhametliydim.
Nachdem ich auf der Erde lebte, kann ich nur sagen, dass ich… immer noch zu viel mitleid habe.
O dünyaya yeniden uyanmak siyah beyaz yaşadıktan sonra renkleri keşfetmek gibidir.
Das Wiedererwachen in dieser Welt ist dann wie die Entdeckung von Farben nach einem Leben in Schwarz-Weiß.
Bir kere tanrılarla yaşadıktan sonra, o tatlı aromanın tadına… bir kez daha varıp boğazınızdan akıtmak için sabırsızlanırsınız.
Wer einmal mit den Göttern lebte, kann es nicht erwarten, wie er noch einmal deine Kehle hinunterrinnt. den süßen Nektar zu kosten.
Nihayetinde alışkanlık kazanan biri ile aylarca yaşadıktan sonra, öğrendiğim şey buydu.
Nach monatelangen Leben mit jemandem, der schließlich die Gewohnheit trat, hier ist was ich gelernt habe.
Karanlık içinde onca zaman yaşadıktan sonra… utanç duymaktan korktuğun için aydınlığa çıkamıyorsun.
Dass du nicht mehr ins Licht kannst, Nachdem du so lange im Dunkel gelebt hast, weil du dich schämst.
Sabrina geçtiğimiz günlerde Maltanın kızkardeşi adasında 2 yıl yaşadıktan sonra Gozoya geri döndü.
Sabrina zog vor kurzem nach Gozo zurück, nachdem er 2 Jahre lang auf Maltas Schwesterinsel gelebt hatte.
Etkinlik? travmatik bir olay yaşadıktan sonra… biriyle çıkmaya başlamak için?
Um mit dem Daten zu beginnen, nachdem man ein traumatisches Ereignis erlebt hat?
Ayrıca Kanadadaki uzay konseptimizin Belçikada yaşadıktan sonra değiştiğini gördük.
Wir haben auch festgestellt, dass sich unser kanadisches Raumkonzept nach dem Leben in Belgien verändert hat.
Olduğunu biliyorum. yaşadıktan sonra onun… soğuk, ilgisiz biri Onunla yedi yıl aynı evde.
Weiß ich, dass sie eine kalte, distanzierte Person ist. Nachdem ich für sieben Jahre mit ihr im selben Haus lebte.
Pedro Sánchez, 24 yaşında bir doktor, Berlinde bir yıl yaşadıktan sonra evine geri dönmeye karar verdi.
Pedro Sánchez, ein Arzt von 24 Jahren, entschied sich zurückzugehen, nachdem er ein Jahr in Berlin gelebt hatte.
Böyle bir evde yaşadıktan sonra birileriyle seks yapmak isteyebilmek oldukça etkileyici.
Dass du mit irgendjemandem Sex haben wollen könntest, nachdem du in diesem Haus gewohnt hast, ist ziemlich beeindruckend.
Sonuçlar: 43, Zaman: 0.0305

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca