Kiliseye gitmeye Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kiliseye gitmeye başlamıştı.
Büyükannem neden birden kiliseye gitmeye başladı?
Kiliseye gitmeye başlayacağım.
Senin yokluğunda ben de kiliseye gitmeye başladım.
Seni kiliseye gitmeye mi zorluyor?
Combinations with other parts of speech
Tecavüze uğradıktan sonra kiliseye gitmeye son verdim.
Kiliseye gitmeye ihtiyacın var.
Bağımsız bir şekilde Rosa ile birlikte kiliseye gitmeye karar verdim.
Kiliseye gitmeye başlasam iyi olacak.
Ondan sonra her Pazar ve bayram günü kiliseye gitmeye başladım.
Tekrar kiliseye gitmeye başladım.
Ya söyledin ya da pazarları kiliseye gitmeye başlayacağım.
Bugün kiliseye gitmeye karar verdim de.
Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu; kiliseye gitmeye cesaret edemedim.
Kiliseye gitmeye ne zaman başladın sen?''.
Noel akşamı onlar kiliseye gitmeye hazırlanırken ayrıldım oradan.
Kiliseye gitmeye başladı ve kutsal kitabı dinlemeye başladı.
Bir rahip önünde evlenmek veya çocuğumuzu vaftiz ettirmek için kiliseye gitmeye gerek yok.
Vince ve ben başlangıcı yapacak hemenhemen tüm cumartesi orada olacak Amerika kiliseye gitmeye hazırlandığı sırada şişmiş gözlerimizle ağlarken büyük finali yapacaktık.
Ne yaparsan yap seni sevmekten vazgeçebileceğim hiç aklıma gelmezdi ama dün gece, çizgiyi geçmekle kalmadın, çizginin üzerine basıp geçtin tüm bunları unutup,sadece kiliseye gitmeye ne dersin?
Cinsel tacize uğramak istersem kiliseye gitmek isterim sadece, tatlım.
Kiliseye git veya ne yapacaksan yap işte.
Kiliseye gitmem gerekiyor.
Kiliseye gitmek istiyorum.
Yani hepimiz, kiliseye gitmek için acele etmediğine oldukça eminiz.
Kiliseye gittiğini söylemişti.
Kiliseye gitmesi gerek.
Kiliseye gitmem gerekiyor.
Howard, sen kiliseye git. -Gidiyorum!
Kiliseye gitmiyordum, dini bir hayatım yoktu.