What is the translation of " ADDING " in Turkish?
S

['ædiŋ]
Verb
Adjective
Noun
['ædiŋ]
ekledi
to add
to put
to include
insert
to attach
the addition
eklenerek
additional
extra
added
supplemental
annex
supplementary
appendix
moonlighting
auxiliary
collateral
katmak
to add
to join
eklerler
adds
eclairs
extensions
éclair
except the insertions
attachments
will attach
inserts
artırmayı
to increase
to boost
to improve
to raise
enhance
to ramp up
to add
eklemek
to add
to put
to include
insert
to attach
the addition
ekliyor
to add
to put
to include
insert
to attach
the addition
eklemeyi
to add
to put
to include
insert
to attach
the addition
ekleniyor
additional
extra
added
supplemental
annex
supplementary
appendix
moonlighting
auxiliary
collateral
ek
additional
extra
added
supplemental
annex
supplementary
appendix
moonlighting
auxiliary
collateral
eklenmesi
additional
extra
added
supplemental
annex
supplementary
appendix
moonlighting
auxiliary
collateral
katmayı
to add
to join
Conjugate verb

Examples of using Adding in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Computer category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
Adding(bin) %1.
What about adding him to our team?
Onu bizim takımımıza katmayı düşünüyorum?
Adding gelatin.
Jelatin ilave etmek.
Making dogs look cute, adding swag to their wag.
Köpekleri sevimli yapmak, alımlarına çalım katmak.
Adding local files.
Yerel dosyalar ekleniyor.
I like what he said about adding something to your life.
Hayatımıza bir şey katmak hakkında söylediği çok hoştu.
Adding key from file.
Dosyadan anahtar ekleniyor.
I like what he said about adding something to your life.
Hayatimiza bir sey katmak hakkinda söyledigi çok hostu.
No. Adding intrigue to life.
Hayır. Hayata entrika katmak.
Compressive strength can be improved by adding filling material.
Sıkıştırma kuvveti dolgu malzemesi eklenerek geliştirilebilir.
Adding gelatin. It will take two weeks.
İki hafta sürer. Jelatin ilave etmek.
Here. They're suggesting adding, and as a grandmother.
Cümleyi eklemeyi tavsiye ettiler. Şuraya büyükanne olarak diye başlayan.
Adding swag to their wag. Making dogs look cute.
Köpekleri sevimli yapmak, alımlarına çalım katmak.
Mrs. Grayson, how does it feel adding a new member to your family?
Bayan Grayson, ailenize yeni bir üye katmak nasıl bir duygu?
Then adding another dancer can only help you.
Öyleyse gruba bir dansçı daha katmak sizin yararınıza.
During all these years you have never even thought of adding a rouble to it.
Tüm bu yıllar boyunca bunu bir ruble artırmayı düşünmedin.
And adding 400 Tailies to the population hasn't exactly.
Nüfusa 400 Kuyrukçu eklenmesi de tansiyonu düşürmedi tabii.
Yeah. I was thinking about adding an LFO after the second drop, but.
Evet. İkinci bölümden sonra LFO eklemeyi düşünüyordum ama.
And adding 400 Tailies to the population hasn't exactly lowered the temperature.
Nüfusa 400 Kuyrukçu eklenmesi de tansiyonu düşürmedi tabii.
Yeah. I was thinking about adding an LFO after the second drop, but.
İkinci bölümden sonra LFO eklemeyi düşünüyordum ama… -Evet.
Their meanings slipping and slivering, offishlike, adding.
Anlamları bozuluyor, yenileniyor… ekleniyor, değişiyor ve şuanki hallerine bürünüyor.
You have never even thought of adding one rouble to it. During all those years.
Tüm bu yıllar boyunca bunu bir ruble artırmayı düşünmedin.
All that adding charges, taking them away, attempted murder, not?
Bütün ek suçlamalar, alınıp götürülmesi, cinayete teşebbüs… Ne diyebilirdim ki?
Hey, why don't you think about this as adding some excitement to your life?
Hey, neden bunu hayatına biraz heyecan katmak olarak düşünmüyorsun?
Lowered the temperature.- And adding 400 Tailies to the population hasn't exactly.
Nüfusa 400 Kuyrukçu eklenmesi de tansiyonu düşürmedi tabii.
It involved taking two 34-meter antennas and adding them to a 70-meter antenna.
Üzerine 70 metrelik bir anten eklemeyi içeriyordu. 34 metrelik bir anteni alıp.
Well, have you thought about adding a phased array of sensors for better localization?
Daha iyi lokalizasyon için fazlanmış sıralı sensörler… eklemeyi düşündün mü?
It becomes part of their synaptic network, adding to nanites received previously.
Daha önce alınmış nanitlere eklenerek sinaptik ağın bir parçası haline gelir.
The rear fascia was slightly changed adding a notch on the bumper cover of the sedan.
Arka şerit, sedanın tampon kapağına bir çentik eklenerek hafifçe değiştirildi.
Is they're partially made from gasoline, so… adding diesel should dissolve the compound just enough.
Kısmen benzin içeriyor olmaları böylece mazot eklenerek bileşik çözülebilir.
Results: 1126, Time: 0.0907

Top dictionary queries

English - Turkish