What is the translation of " ANALYZING DATA " in Turkish?

['ænəlaiziŋ 'deitə]
['ænəlaiziŋ 'deitə]
veriler analiz
data analysis
data analyzing

Examples of using Analyzing data in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Analyzing data collected.
Toplanan verilerin analizi.
Jason cahill was analyzing data.
Jason Cahill veri inceliyormuş.
Analyzing data collected.
Toplanan veri analiz edilip.
Scan complete. Analyzing data.
Veriler analiz ediliyor. Tarama tamam.
Analyzing data. Scan complete.
Veriler analiz ediliyor. Tarama tamam.
Scan complete. Analyzing data.
Veriler analiz ediliyor. Tarama tamamlandı.
Analyzing data. Scan complete.
Veriler analiz ediliyor. Tarama tamamlandı.
Scan complete. Analyzing data.
Tarama tamamlandı. Veriler analiz ediliyor.
Analyzing data. Scan complete.
Tarama tamamlandı. Veriler analiz ediliyor.
DISORDERS FOUND Analyzing data.
RAHATSIZLIK BULUNDU Veriler analiz ediliyor.
Analyzing data. 612 DISORDERS FOUND.
RAHATSIZLIK BULUNDU Veriler analiz ediliyor.
Sitting behind a desk, analyzing data?
Masanın başında oturmak, verileri analiz etmek mi?
Analyzing data. 612 DISORDERS FOUND.
Veriler analiz ediliyor. 612 RAHATSIZLIK BULUNDU.
We can't just seat back and keep analyzing data.
Öylece oturup bir şey yapmadan verileri analiz etmeye devam edemeyiz.
He's still analyzing data, running simulations.
Hâlâ bilgileri analiz ediyor, simülasyonlar yapıyor.
I never thought I would say this,but I'm actually looking forward to getting bleary-eyed analyzing data.
Bunu söyleyeceğimi hiç sanmazdım ama,… verileri analiz ederken gözlerimin kızarmasını bile özledim.
Nikki has been analyzing data trying to look for a common denominator.
Nikki verileri analiz ederek ortak bir payda arıyordu.
Postmodern critical theory politicizes social problems"by situating them in historical and cultural contexts,to implicate themselves in the process of collecting and analyzing data, and to relativize their findings.
Postmodern eleştirel teori ise sosyal sorunları tarihsel ve kültürel bağlamlara dayandırarak,bu bağlamları veri toplama ve analiz etme süreçlerine dahil ederek ve bulguları göreceleştirerek siyasallaştırır.
Jason Cahill was analyzing data… names, dates, links between sources.
Jason Cahill veri inceliyormuş. İsimler, tarihler, kaynaklar arası bağlantılar.
Each day, the Fermilab team reports to the underground lab… analyzes data, and perfects their ping-pong game… while waiting for the one hit that will prove dark matter exists.
Her gün, Fermilab grubu yeraltı labartuarına rapor veriyor… veriler analiz ediliyor ve karanlık madde bulana kadar… Ping-pongda ustalaşıyorlar.
And what do you even do here, sit on your ass and analyze data?
Ancak kıçının üstüne oturup veri analizi yapıyorsun, başka ne işe yarıyorsun?
On touch screen devices, just touch, zoom,and swipe to instantly access and analyze data.
Dokunmatik ekranlı cihazlar üzerinde sadece dokunup,yakınlaştırıp detaylandırarak anında erişim ve veri analizi sağlayın.
I analyze data and report my findings.
Verileri analiz edip bulgularımı rapor ediyorum.
On Mars, the expedition will stop many times to collect and analyze data.
Marsda, veri toplamak ve analiz etmek için… bir çok kez durmak gerekecek.
I can analyze data and patterns, and I can use that analysis to solve complex problems or make connections.
Veri ve düzen analiz edebilir ve o analizi karışık sorunları çözmede veya bağlantı kurmada kullanabilirim. Memur Rodriguez.
The orbit, and then to analyze data You must commit the M-5 to handle its approach, regarding landing-party recommendations.
M-5in yörünge tespitine uymalısınız, ve sonrada iniş ekibi tavsiye verilerini analiz edişine.
Application front end hardware analyzes data packets as they enter the system, and then identifies them as priority, regular, or dangerous.
Uygulama ön uç donanımı sisteme girerken veri paketlerini analiz eder ve sonra bunları öncelikli, normal veya tehlikeli olarak tanımlar.
And synthesize human-like conversations. to analyze data input It's ten years old and uses its own contextual deep learning artificial intelligence.
Kendi bağlamsal derin öğrenme yapay zekasını kullanıyor. veri girdisini analiz etmek ve insan benzeri konuşmaları sentezlemek için On yaşında ve.
It's ten years old and uses its own contextual deep learning artificial intelligence and synthesize human-like conversations. to analyze data input.
Kendi bağlamsal derin öğrenme yapay zekasını kullanıyor. veri girdisini analiz etmek ve insan benzeri konuşmaları sentezlemek için On yaşında ve.
Recently analyzed data from the Wilkinson Microwave Anisotropy Probe of the cosmic background radiation is compatible with either three or four types of neutrinos.
Son zamanlarda analiz edilen kozmik arka plan radyasyonunun Wilkinson Mikrodalga Anizotropi Araştırma Aracının dataları üç ya da dört tip nötrino olduğuyla hemfikir.
Results: 380, Time: 0.032

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish