What is the translation of " ERRATICALLY " in Turkish?

• düzensiz
• dengesiz
• kararsız
• tuhaf

Examples of using Erratically in English and their translations into Turkish

A little too erratically.
Biraz fazla dengesiz.

She's acting erratically. Because I took Peacemaker away from you?
Dengesiz davranıyor.- Huzur Getireni senden aldım diyedir?

And his heart is beating erratically.
Ve kalp atışları düzensiz.

They behave erratically when they awaken.
Uyandıklarında tuhaf davranırlar genelde.

My heart's beating erratically.
Kalp atışlarım düzensiz. Ne yapacağım?

It was being driven erratically close to the scene of a crime.
Olay yerine yakın bir yerde düzensiz sürüşten.

Gun clicking monitor beeping erratically.
Gun tıklayarak Düzensiz bip monitör.

He started driving erratically, and refused to stop the car.
Aracı dengesizce kullanmaya başlamış ve durmayı reddetmiş.

The car was seen to be driving erratically.
Aracın düzensiz sürüş yaptığı görülmüş.

Is driving erratically through the busy streets… Hey, that's not some moron.
Kalabalık caddelerde kararsız sürüş yapıyor… Hey, bu moron değil.

Given the wrong information, he reacts erratically.
Yanlış bilgi verilirse dengesiz tepki veriyor.

People say Collier was behaving erratically last night, like he was on something.
Dün gece Collierin dengesiz davrandığı söyleniyor bir şeyin etkisindeymiş gibi.

The guy in that Saturn's driving a little erratically.
Şu Saturndeki adam biraz düzensiz sürüyor gibi.

The depression moved erratically and slowly towards the west, and wind shear inhibited any significant intensification.
Kasırga batıda kararsız ve yavaş hareket etti ve rüzgar makası keskin bir yoğunlaşmayı engelledi.

Did you notice her acting erratically lately?
Son zamanlarda düzensiz davrandığını farketmiş miydin?

Just after 21.50 hours a car was stopped in the vicinity of the Falls Road because it was being driven erratically.
Saat 21.50 Falls Road çevresinde, düzensiz sürdüğü için bir araç durduruldu.

Did you notice her acting erratically lately?
Son zamanlarda düzensiz davrandığını fark etmiş miydin?

You're a threat to National Security, and I'm sure at this point, all of your friends think you have been behaving erratically.
Şu anda ulusal güvenliği tehdit ediyorsun ve eminim ki bu noktada arkadaşların tuhaf davrandığını düşünüyor.

The defense is saying that he behaved erratically that day, provoking the cop.
Savunmanın dediğine göre, o gün dengesiz davranışları varmış,… polisi kışkırtmış.

The last few days, did you notice her acting erratically?
Son günlerde hareketlerinde bir düzensizlik var mıydı?

Of a car seen driving erratically at approximately 12:20am Which, in fact, matches exactly the description on the morning that Hayley went missing.
Aslında, tanımlamaya tam olarak uyan bir araba yani Hayleynin kaybolduğu sabah. yaklaşık olarak saat 12:20de dengesizce sürülürken görülmüş.

Because I took Peacemaker away from you?- She's acting erratically.
Dengesiz davranıyor.- Huzur Getireni senden aldım diyedir.

Bartender says Navy Lieutenant Lewis Collier was behaving erratically, having trouble focusing.
Barmen, Yüzbaşı Lewis Collierin dengesiz davrandığını odaklanmakta zorlandığını söyledi.

Spheres are embedded within spheres to account for the"wandering stars" i.e. the planets, which, in comparison with the Sun, Moon and stars, appear to move erratically.
Küreler gezgin yıldızlar( güneşle karşılaştırıldığında gezegenler, ay ve yıldızlar, kararsız hareket gösteren) olarak adlandırılan kürelerin içine gömülüdür.

The reason we stopped you is you were driving a little erratically this evening, sir.
Sizi durdurmamızın nedeni, bu gece biraz düzensiz kullanmanızdı bayım.

The muscle that I have identified as the alien's heart is beating more and more erratically.
Uzaylının kalbi olarak belirlediğim kas gittikçe daha düzensiz atıyor.

Because I took'Peacemaker away from you?- She's acting erratically.
Huzur Getireni senden aldım diyedir.- Dengesiz davranıyor.

His windpipe would close, and then his heart would start to beat erratically.
Soluk borusu kapanır ve kalbi düzensiz atmaya başlardı.

So make him sweat it out for a while, assume control, then behave erratically.
Yani biraz terlet, kontrolü al, sonra dengesiz davran.

She said that Thom had feelings for her, feelings that led him to behave erratically.
Thomun ona karşı hisleri olduğunu söyledi. Thomun davranışlarını kararsızlaştıran hisler.