What is the translation of " EXTORTING " in Turkish?

• zorla
• para sızdırmaktan
• tehdit etmesini
• tehdit

Examples of using Extorting in English and their translations into Turkish

No more extorting me!
Hayır… artık beni zorlama.

Extorting desperate parents.
Çaresiz ailelerden para koparmak.

For a grade. He's extorting me.
Beni not için tehdit ediyor.

He's extorting me for a grade.
Beni not için tehdit ediyor.

He means eating after extorting.
Şantajdan sonra yemeği kastediyor.

Extorting a huge alimony settlement.
Büyük bir nafaka koparmak için.

You live by extorting money from women.
Kadınlardan sızdırdığın paralarla yaşıyorsun.

Money.- What? Money, no… no more extorting me.
Ne?- Para. Para, hayır… artık beni zorlama.

They have been extorting money from The Mediterranean.
Onlar Akdeniz para zorla oldum.

Then an agent of the Crown started extorting me.
Sonra kraliyetin casuslarından biri beni tehdit etmeye başladı.

Extorting customers with that ugly hook?
Şu tipsiz halinle müşterilerden zorla para mı koparıyorsun?

Militia threatening and extorting money from civilians.
Milisler, sivilleri tehdit edip zorla para alıyor.

Why wouldn't you tell me that this guy was here extorting you?
Neden bana bu adamın burada olduğunu ve seni tehdit ettiğini söylemedin?

When he's not drunk, he's busy extorting money from minor officials.
Sarhoş değilken küçük memurlardan para sızdırmakla meşgul.

Treating your friends well is more important than extorting them.
Arkadaşlarına iyi davranmak, onlardan para sızdırmaktan daha önemlidir.

If you ain't out here extorting payment, then what can I do for ya?
Buraya haracı almak için gelmediysen, ne için geldin?

Is doing right by your client, then… And if you think extorting a settlement.
Zorla anlaşma yapmanın müvekkilini savunmak olduğunu düşünüyorsan.

And if you think extorting a settlement is doing right by your client.
Zorla anlaşma yapmanın müvekkilini savunmak olduğunu düşünüyorsan.

She targeted a rich, single man, with the purpose of extorting him, right?
Zengin ve bekarları onlardan para sızdırma amacıyla hedef alıyor, değil mi?- Doğru?

About my girlfriend extorting a judge. Well, excuse me if I can't get jazzed.
Kız arkadaşımın yargıç tehdit etmesini pek keyifli bulmadığım için affet.

The mission requires an expert, Someone highly trained In the art of extorting information.
Görev, bilgi sızdırma sanatında kendini iyi geliştirmiş bir uzman gerektiriyor.

Haeun Hospital is notorious for extorting money from their insured patients.
Haeun Hastanesinin sigortalı hastalarından para koparmada adı kötüye çıkmış.

Meanwhile, Bulgarian blogger Plamen Popov has noticed a disturbing phenomenon-- gangs extorting money from tourists.
Bu arada, Bulgar blogcu Plamen Popov da rahatsızlık verici bir olay fark etmiş- turistlerden zorla para alan çeteler.

Wang's guys starts extorting money from anyone here again just tell Bruce about it, alright?
Wangın adamları, Bruceun bundan söz ettiğini söyleyen herkesten para almaya başlıyorlar, tamam mı?

Doesn't exactly make you a saint, either. Right, but extorting money from a charity organization.
Tamam, ama bir hayır kurumundan para koparmak da seni… pek de aziz yapmaz yani.

The kidnapper says he isn't extorting money… but he's driven you into a corner and demands ransom.
Alıkoyucu, amacının para gasp etmek olmadığını söylüyor… ama sizi bir çıkmaza doğru sürüklüyor ve fidye talep ediyor.

In the early 1980s, Islamic radicals assassinated president Anwar Sadat and attacked Coptic churches and homes, and extorting jizya(Islamic protection tax) from Coptic Christians.
Lerin başlarında, İslami radikaller cumhurbaşkanı Enver Sedata suikast düzenlediler ve Kıpti kiliselere ve evlere saldırdılar ve Kıpti Hristiyanlardan cizye gasp ettiler.

The entire matter, as many French and British scientists and researchers have proven, is nothing more than a huge Israeli plot aimed at extorting the German government in particular and the European countries in general.
Birçok Fransız ve Britanyalı bilim adamı ve araştırmacının da kanıtladığı gibi, olay tümüyle Avrupa ülkelerinin genelinden, bilhassa da Alman hükümetinden para sızdırmak amacını taşıyan büyük bir İsrail entrikasından ibarettir.

But your goons extort money from the people.
Ama çeten insanlardan zorla para alıyor.

Lie, cheat, extort… and you call that power?
Yalan, hile, tehdit… Sen buna güç mü diyorsun?