What is the translation of " HIGH-FUNCTIONING " in Turkish?

• yüksek işlevli
• yüksek kapasiteli

Examples of using High-functioning in English and their translations into Turkish

Actually, high-functioning.
Aslında ileri düzeyde.

High-Functioning Personality Disorder.
Yüksek İşlevli Kişilik Bozukluğu.

He's very high-functioning.
Onun kafası çok çalışıyor.

Does that mean he can hold down a job? high-functioning.
İş sahibi olabiliyor mu? İleri işlevli otistik derken?

Actually, high-functioning.- Autistic.
Aslında yüksek kapasiteli.- Otistik.

As you know, he's very high-functioning.
Bildiğin gibi o çok yüksek işlevli.

How many high-functioning heroin users do you know?
Bu kadar çok çalışabilen kaç eroinman tanıyorsun?

He used to be real high-functioning.
Eskiden gerçekten iyi durumdaydı.

Is high-functioning personality disorder included in the current manual, Dr Sadiq?
Yüksek işlevli kişilik bozukluğu güncel kılavuzda yer alıyor mu, Dr Sadiq?

Autistic. Actually, high-functioning.
Otistik. Aslında yüksek kapasiteli.

A subcategory of high-functioning personality disorder… remains unsubsta ntiated.
Yüksek işlevli kişilik bozukluğunun bir alt kategorisi…'' ispatlanamamıştır.

Autistic. Actually, high-functioning.
Aslında yüksek kapasiteli.- Otistik.

He was a high-functioning sociopath and pushed him out. Within a couple of years, the board of directors concluded.
Birkaç yıl içinde şirketin yönetim kurulu onun… ileri seviyede sosyopat olduğunu öğrendi.

Foley diagnosed him as a high-functioning narcissist.
Foley ona yüksek işlevli Narsistlik teşhisi koymuş.

But does high-functioning personality disorder appear anywhere in this highly respected reference work?
Ancak yüksek işlevli kişilik bozukluğu bu oldukça önemli referansın herhangi bir yerinde yer alıyor mu?

Dr. Mehtar, he's calling the boy a high-functioning autistic.
Dr. Mehtar, çocuğa yüksek işlevli otistik(*) diyor.

I find no clinical evidence that the so-called high-functioning individual is able to disguise traits such as compulsivity or antagonism from family members or medical professionals.
Sözde yüksek işlevli kişilik bozukluğunun zorlayıcılık ve düşmanlık gibi huyları aile üyelerinden veya uzman doktorlardan gizlediğine dair hiçbir klinik kanıt bulmuş değilim.

It's a developmental disorder, kind of a high-functioning autism.
Gelişimsel bir rahatsızlıktır; bir tür yüksek işlevli otizm.

Dr Sadiq, this theory of yours about so-called high-functioning personality disorders, am I correct in saying it formed the basis of your PhD thesis?
Dr Sadiq, sizin bu teoriniz sözde yüksek işlevli kişilik bozukluklarıyla ilgili olan, Kingston Üniversitesindeki doktora tezininiz temelini oluşturuyordu, değil mi?

Yeah, but in this case we're dealing with somebody high-functioning.
Evet, ama bu vakada yüksek işlevli biriyle karşı karşıyayız.

And yet I still scored a"high-functioning" on your depression test.
Yine de depresyon testinde skorum'' yüksek derecede işlevsel'' çıkıyor.

Very intelligent people, with good support systems, they can be what you could call high-functioning patients.
Oldukça zeki insanlar, iyi destek mekanizmalarıyla, yüksek işlevli hastalar denilen hastalar olabilirler.

In a pair of studies, high-functioning children with autism aged 8-15 performed equally well as, and as adults better than, individually matched controls at basic language tasks involving vocabulary and spelling.
Birkaç çalışmada yüksek işlevli otizm tanılı 8-15 yaşındaki çocuklar kelime bilgisi ve heceleme gibi temel dil görevlerinde kişisel olarak eşleştirildikleri kontrol denekleri ile aynı performansı göstermiş, erişkinler ise daha iyi sonuç almıştır.

His last E.E.G. indicated no signs of high-functioning brain activity.
Son EEGsinde yüksek işlevli beyin aktivitesi izine rastlanmadı.

I'm a savant, or more precisely, a high-functioning autistic savant.
Ben bir dahiyim ya da daha açıkçası, yüksek- işlevli bir otistik dahiyim.