What is the translation of " I CAN MAKE AN EXCEPTION " in Turkish?

• bir istisna yapabilirim

Examples of using I can make an exception in English and their translations into Turkish

I can make an exception.
Bir istisna yapabilirim.

Of course I can make an exception.
Tabi ki bir istisna yapabilirim.

I can make an exception.
Bir istisna yapabiliriz.

Of course I can make an exception.
Tabii ki bir istisna yapabilirim.

I can make an exception this time.
Bu seferlik istisna yapayım.

I'm thinkin' I can make an exception.
Diye düşünüp Ben bir istisna yapabilir ediyorum.

I can make an exception in your case.
Sizin için istisna yapabilirim.

However… inyourcase, I can make an exception.
Yine de sanırım senin için istisna yapabilirim.

I can make an exception for guests.
Misafirler için bir istisna yapabilirim.

I'm not supposed to, but I can make an exception.
Yapmamalıyım ama belki bir istisna yapabilirim.

I can make an exception. For you, Mayor Hayes.
Başkan Hayes sizin için bir istisna yapabilirim.

But times have changed, and I can make an exception.
Fakat zaman değişti, ve bir istisna yapabilirim.

I can make an exception for a… special occasion.
Sanırım bir istisna yapabilirim özel durumlarda.

Laughs For you, Mayor Hayes, I can make an exception.
Başkan Hayes sizin için bir istisna yapabilirim.

I can make an exception for a special occasion. I thought.
Düşündüğüm sentetik… Sanırım bir istisna yapabilirim… özel durumlarda.

Since it's terminal, I guess I can make an exception.
Madem sonu ölüm, sanırım bir istisna yapabilirim.

I can make an exception for a special occasion. I thought.
Sanırım bir istisna yapabilirim… özel durumlarda. Düşündüğüm sentetik.

I'm not really seeing patients yet but I guess I can make an exception.
Cidden daha hastaları kabul etmiyorum. Ama bir ayrıcalık yapabilirim.

For you, I can make an exception.
Sadece sizin için bir istisna yapabilirim.

I don't usually sign autographs, but I suppose I can make an exception.
Genellikle imza vermiyorum ama bir istisna yapabilirim sanırım.

Well, I guess I can make an exception, professor.
Eh, sanırım bir seferlik istisna yapabilirim… profesör.

But seeing as you're dressed like a man, I imagine I can make an exception.
Ama sen bir erkek gibi giyinmişsin, bu yüzden bir istisna yapabilirim.

I don't believe in beating up ladies and sick old men, but I think I can make an exception for you though.
Kadınları ve yaşlı adamları dövmem ama senin için bir istisna yapabilirim sanırım.

Your father gave me strict orders not to turn the jacket over to anyone but I suppose I can make an exception in your case.
Babanızın bana, ceketi hiç kimseye vermemem konusunda kesin talimatı var ama sanırım sizin durumunuzda bir istisna uygulayabilirim.

But maybe I could make an exception.
Fakat belki bir istisna yapabilirim.

Maybe I could make an exception.
Belki bir ayrıcalık yapabilirim senin için.

But, you know, I could make an exception.
Ama bir istisna yapabilirim.

Suppose I could make an exception.
Sanırım bir istisna yapabilirim.

I suppose given your generosity, I could make an exception.
Bir ayrıcalık yapabilirim. Şimdi yaklaşıyorum. karşısında… Sanırım bu cömertliğiniz.

Perhaps I could make an exception.
Belki bir istisna yapabilirim.