What is the translation of " SWEARS " in Turkish?

• yemin ediyor
• küfrediyor
• küfür eder
• küfür ettiğinde
• yeminler
• küfreder
• üzerine yemin et
• söver
• ant

Examples of using Swears in English and their translations into Turkish

Tom swears too much.
Tom çok küfrediyor.

Sally Miles swears.
Sally Miles küfrediyor!

Da swears all the time.
Babam hep küfür eder.

Our old mother swears by.
Annemin üzerine yemin et.

Tom swears like a sailor.
Tom, Bir denizci gibi söver.

It's the aristocracy that swears most.
En çok aristokrasi küfreder.

No Kraut swears like that.
Hiçbir Alman böyle küfretmez.

Swears by something else.
Başka bir şey üzerine yemin et.

He drinks, swears, gambles.
İçer, söver, kumar oynar.

She's got a heart of gold, but she swears a lot.
Onun altından bir kalbi var ama o çok küfrediyor.

One that swears and lies.
Küfreden ve yalan söyleyen demek.

Look, he has beef, gets blind drunk and swears a lot.
Bak, hep sızlanır, kör kütük sarhoş olur ve çok küfür eder.

Mary swears like a sailor.
Mary bir denizci gibi küfür eder.

An8}No, Yoon-ah always swears like that.
Hayır, Yoon-ah hep böyle küfreder.

Binky swears it's the truth. Oh, my God!
Tanrım! Binky doğru olduğuna yemin ediyor.

I take pinkie swears seriously.
Küçük parmak yeminlerini ciddiye alırım.

Oh, sorry. It's, um, what we say at my house when someone swears.
Afedersin, şey… evde biri küfür ettiğinde böyle söylüyoruz.

I think Tom swears too much.
Sanırım Tom çok fazla küfrediyor.

Look, he has beef, gets blind drunk and swears a lot.
Bak, sürekli şikayet eder; kör kütük sarhoş olur, çok da küfür eder.

My father swears every so often… but… only to himself.
Babam sık sık küfreder… fakat… sadece kendi kendine.

But… only to himself. My father swears every so often.
Fakat… sadece kendi kendine. Babam sık sık küfreder.

She laughs and swears at him and generally behaves improperly.
Kız ona gülüp küfretmiş ve uygunsuz davranışlar sergilemiş.

Zoya drinks like a sailor and swears like a fish.
Zoya bir denizci gibi içiyor ve bir balık gibi küfrediyor.

He saw her with the baby this morning. Gas station attendant outside Philly swears.
Benzinlik görevlisi dışarıda, Philly, bu sabah onu bebekle gördüğüne yemin ediyor.

We missed him. Jeez, he swears a lot, doesn't he?
Kaçırdık onu. Amanın, çok küfrediyor, değil mi?

Friend Chuck Spalding tells me, uh, everyone in New York swears by ya.
Arkadaşım Chuck Spalding bana New Yorktaki herkesin sana küfrettiğini söylemişti.

He said, if your enemy swears at you, smile back at him.
Dedi ki'' Düşmanınız size küfrederse, gülümseyerek yanıt verin.

Um, what we say at my house when someone swears. Oh, sorry.
Afedersin, şey… evde biri küfür ettiğinde böyle söylüyoruz.

Gas station attendant outside Philly swears he saw her with the baby this morning.
Benzinlik görevlisi dışarıda, Philly, bu sabah onu bebekle gördüğüne yemin ediyor.

What we say at my house when someone swears. Oh, sorry, it's.
Afedersin, şey… evde biri küfür ettiğinde böyle söylüyoruz.