ANGEHT ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• konusunda
• gelince
• hakkında
• ilgili
• ilgilendirmez
• açısından
• gelirsek
• var
• alakadar
• konuda
• konu
• konusu
• ilgilendiren
• ilgilendirdiğini
• ilgilendirir

Angeht Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Ja, was das angeht.
Evet onunla ilgili.

Und was dich angeht, du schwarzer Bussard.
Ve sana gelince, seni kara akbaba.

Und was Scully angeht.
Bir de Scully var.

Dass Sie das was angeht, aber nein, wir vögeln nicht nur.
Bu seni ilgilendirmez ama hayır, sadece düzüşmüyoruz.

Ja, was das angeht.
Evet, bunun hakkında.

Dass es Sie was angeht, aber Natalie und ich haben uns getrennt.
Bu seni ilgilendirmez ama Natalie ve ben ayrıyız.

Ok, was Pete angeht.
Tamam, Pete hakkında.

Dass mich das was angeht, aber die Geheimnisse, der Baby-Bunker.
Beni ilgilendirmez ama tüm bu sırlar ve garip bebek sığınağı filan.

Was Mr. Thorpe angeht.
Bay Thorpea gelince.

Aber was diesen Landhandel angeht, das hat dein Stiefvater angefangen.
Mülk anlaşmasına gelince, bunu üvey baban başlattı.

Und was mein Herz angeht.
Ve kalbime gelince.

Was Mrs. Bell angeht, wird mein Ehemann ein paar Änderungen durchführen.
Bayan Belle gelirsek kocam bir takım değişiklikler yapıyor.

Was deinen Mann Sol angeht.
Şu dostun Sol var ya.

Was die Kondome angeht, keine Ahnung.
Prezarvatife gelince, hiçbir fikrim yok.

Und was Miss Morrell angeht.
Bayan Morrelle gelince.

Denn was George angeht, geht nichts.
Çünkü, konu George olunca, akıllı davranamıyorum.

Nicht, dass dich das was angeht.
Tabii seni hiç ilgilendirmez.

Was Lord Aethelreds Garde und Fyrd angeht, man sagt, sie gehöre seiner Frau.
Lord Aethelredin muhafızları ve ordusuna gelirsek, karısına ait olduğunu söylüyorlar.

Ich weiß nicht, was dich das angeht.
Bu seni hiç ilgilendirmez.

Was das andere Mädchen angeht, wie ist ihr Name?
Diğer kıza gelince, Onun adı ne?

Ich wüsste nicht, was dich das angeht.
Bence bu seni alakadar etmez.

Was dieses Kind angeht, ja.
Konu bebek olunca evet.

Hatte Mom recht. Und was die Liebe angeht.
Ve aşka gelince, annem haklıydı.

Und was den Frieden angeht: Alles.
Barış: Her şey var.

Es könnte der nächste Regenwald sein, was die Pharmazeutik angeht.
Bu ilaç sektörü açısından yeni bir yağmur ormanı gibi olabilir.

Nicht, dass es dich was angeht, aber Nein.
Seni hiç ilgilendirmez ama yok.

Ich kann Ihnen nichts vormachen, was Ihre Chancen angeht.
Şansınız konusunda size yalan söyleyemem… Ne?

Zumindest, was Sport angeht.
En azından spor konusunda.

Du hattest natürlich Recht, was Olivia angeht.
Olivia konusunda haklıydın elbette.

Dass es mich was angeht.
Bu beni ilgilendirmez gerçi ama.