EINZIGES PROBLEM ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• tek sorun
• tek problemimiz
• tek sorunum
• tek sorunun
• tek sorunu
• tek problemin
• tek problem
• tek sorunumuz
• tek derdimiz

Einziges problem Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Einziges Problem.
Tek sorun.

Nicht Naomis einziges Problem.
Tek Sorun Nash Değil.

Einziges Problem.
Tek sorun şuydu.

Sie sind mein einziges Problem.
Sahip olduğum tek sorun sensin.

Einziges Problem- Steine.
Tek sorun taşlık olması.

Aber er ist nicht mein einziges Problem.
Ama tek problem o değildi.

Mein einziges Problem bist du.
Şu an tek sorunum sensin.

Das ist nicht unser einziges Problem.
Bu bizim tek sorunumuz değil.

Einziges Problem: Die Wartezeit.
Tek problem bekleme süresi.

Doch das ist nicht Laras einziges Problem.
Gerçi Longun tek sorunu bu değildi.

So ist sein einziges Problem, allein schlafen.
Yani onun tek sorunu yalnız yatması.

Flugangst ist nicht dein einziges Problem.
Senin tek sorunun uçak korkusu değil.

Einziges Problem, dieses Fahrzeug wäre zu leise!
Tek sorun, bu araç çok sessiz olurdu!

Geister sind nicht mehr unser einziges Problem.
Buradaki tek sorun hayaletler değil.

Einziges Problem vielleicht… Die Hose ist'n Tick zu eng.
Tek sorunum şu bu pantolon bana biraz dar.

Ist nicht unser einziges Problem.
Neden olmasın? Tek problemimiz uçağı bulmak değil.

Mein einziges Problem ist, dass ich dir mein Leben.
Tek sorun hayatımın son 20 yılını sana vermiş olmam.

Aber das ist nicht mein einziges Problem.
Bu seri randevular benim tek sorunum değil.

Mein einziges Problem ist, dass ich Muschis zu sehr liebe.
Hayattaki tek sorunum at kuyruğunu çok seviyor olmam.

Aber er ist im Moment nicht dein einziges Problem.
Ama o şu andaki tek problemin değil.

Unser einziges Problem ist unsere verdammte Fernbeziehung.
Tek sorun ise lanet olası bir uzaktan ilişkimizin olması.

Wissen Sie, was Ihr einziges Problem ist, Diane?
Tek sorunun nedir biliyor musun Diane?

Und Müdigkeit ist möglicherweise nicht Ihr einziges Problem.
Ve yorgunluk senin tek problemin olmayabilir.

Das kann ich arrangieren. Einziges Problem, sie ist verheiratet.
Bunu ayarlayabilirim. Tek sorun, o evli.

Um ehrlich zu sein, ist Laufen nicht mein einziges Problem.
Tek sorun koşu değil. Dürüst olmak gerekirse.

Trump:"Einziges Problem, das unsere Wirtschaft hat, ist die Fed".
Mesajında Trump,'' Ekonomimizin tek sorunu Feddir.

Ja. Aber die Liste war nicht unser einziges Problem.
Ama tek problemimiz liste değildi. Evet.

Stimmt genau. Deren einziges Problem ist, dass sie Menschen sind.
Bu kesinlikle doğru. Buradaki tek problem ise onların insan oluşu.

Aber die Liste war nicht unser einziges Problem. Ja.
Ama tek problemimiz liste değildi. Evet.

Euer einziges Problem ist, schaue ich ESPN vor, während oder nach dem Sex?
Tek sorunun, maçları seksten önce mi, seks sırasında mı, yoksa seksten sonra mıizlemek olur?