ALIGNING ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• hizalanıyor
• hizalama
• birlik

Aligning Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Aligning induction field.
Endüksiyon alanı hizalanıyor.

Who are you? Aligning, sir?
Hizalanıyor efendim. Kimsin sen?

Aligning, sir. Who are you?
Hizalanıyor efendim. Kimsin sen?

Who are you? Aligning, sir.
Kimsin sen? Hizalanıyor efendim.

Aligning, sir. Who are you?
Kimsin sen? Hizalanıyor efendim?

Come here. I feel my chakras aligning.
Benim çakra hizalama hissediyorum. Buraya gel.

Aligning all signals to Dalek fleet.
Bütün sinyaller Dalek donanmasına ayarlanıyor.

Isn't that used for aligning phase coils?
Faz bobini hizalamak için kullanılmıyor mu o?

Clark, what did you mean about the stars not aligning?
Clark yıldızlarımız kesişmiyor derken ne demek istedin?

Hang the panel by aligning the"drop out" holes with the screws.
Damla'' delik vida hizalayarak panel asmak.

My needs and my wants are not aligning right now!
İhtiyaçlarım ve isteklerim aynı değil şu anda!

Aligning the dish is a one-person job. Clarke can handle it.
Çanağı hizalamak bir kişilik iştir, Clarke halledebilir.

I see beams of light, aligning themselves to the stars.
Işık ışınlarının, kendilerini yıldızlar ile hizaladığını gördüm.

Aligning with Quinn was a necessary evil, but that's over now.
Quinnle birlik olmak gerekli bir belaydı ama artık sona erdi.

But that's over now. Aligning with Quinn was a necessary evil.
Quinnle birlik olmak gerekli bir belaydı ama artık sona erdi.

Aligning with the galactic equator brings us into the dark stars gravitational field.
Galaktik ekvator ile hizalanmaya yaklaştıkça bu dev yıldızın çekim alanına giriyoruz.

We had so many motors, you know, aligning the joints, and those kinds of things.
Çok fazla motor vardı, bilirsiniz, eklemleri hizalama ve o tür şeyler.

After aligning the two sequences, the percentage of identical base pairs is computed.
İki dizi hizalandıktan sonra birbirinin aynı baz çiftlerinin yüzdesi hesaplanır.

Yeah, well, this process of longitudinally aligning metal grains is no longer restricted.
Evet, metal çekirdeklerini boylamsal olarak dizmek artık yasak değil.

Like the aligning of the planets if those planets carried guns and hated my guts.
Gezegenlerin aynı hizaya gelmesi gibi tabi bu gezegenler silahlı ve benden nefret ediyor olsaydı.

He's able to change the temperature so drastically by aligning air molecules according to the direction of motion.
Hava moleküllerini, hareketlerin yönüne göre sıralayarak, sıcaklığı büyük ölçüde değiştirebiliyor.

By aligning the side lines between the highest points of the structures ancient astronomers could pinpoint the most important days of the year.
Kenar çizgileri ile yapıların en yüksek noktalarının arasını hizalayan antik astronomlar, yılın en önemli tarihlerini kesin olarak belirlemiş olabilirler.

She sets them off in the right direction, aligning herself between the ridges ahead and the sunrise to the east.
Hepsini doğru yönde diziyor, Kendini kum tepelerin arasına alıyor ve güneş doğuda.

And when something like that happens, you start to feel everything aligning, like fate saying yes.
Ve böyle bir şey yaşandığında, her şey doğru olduğunda her şey hizalanıyormuş gibi hissediyorsun, sanki kader evet diyormuş gibi..

I truely believe that aligning conciously with a fundamental life energy pattern, at every level.
İçten inanıyorum ki, temel hayat enerji örüntüsünü bilinçlice dizmek her seviyede.

The problem that we had with STriDER I is it was just too heavy in the body. We had so many motors, you know, aligning the joints, and those kinds of things.
STriDER Ide yaşadığımız problem vücudunun çok ağır olmasıydı. Çok fazla motor vardı, bilirsiniz, eklemleri hizalama ve o tür şeyler.

You start to feel everything aligning, like fate saying yes. And when something like that happens, when it's right.
Ve böyle bir şey yaşandığında, her şey doğru olduğunda her şey hizalanıyormuş gibi hissediyorsun, sanki kader evet diyormuş gibi.

Nevertheless, the utility of these alignments in bioinformatics has led to the development of a variety of methods suitable for aligning three or more sequences.
Buna rağmen, bu hizalamaların biyoinformatikteki faydaları nedeniyle 3 veya daha fazla dizinin hizalanmasını sağlıyan çeşitli yöntemler geliştirilmiştir.

He's able to change the temperature so drastically by aligning air molecules according to the direction of motion.
Sıralayarak, sıcaklığı büyük ölçüde değiştirebiliyor. Hava moleküllerini, hareketlerin yönüne göre.

This can involve either carefully aligning the fiber and placing it in contact with the device, or can use a lens to allow coupling over an air gap.
Bu aşama ya lifi dikkatlice hizalayıp cihazın içine yerleştirebilmeyi ya da hava boşluğu üzerinden kavramaya olanak tanımak için lens kullanabilmeyi içerir.