LABORIOUS ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• zahmetli
• yorucu olabilirler
• yorucu

Laborious Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

It's laborious.
Çok zahmetli.

And getting a hold of that was extremely difficult and laborious.
Bunu gerçekleştirmek hem oldukça zor hemde zahmetliydi.

Very laborious.
Çok zahmetli.

Since I'm the president of this company, I should take care of this laborious task.
Bu şirketin başkanı ben olduğuma göre, bu yorucu işi ben üstlenmeliyim.

It has been a laborious process to find the truth.
Gerçekleri ortaya çıkarmanız için çok çalışmanız gerekir.

Deciphering Maya writing proved a long and laborious process.
Maya yazı sisteminin çözülmesi uzun ve zahmetli bir inceleme sürecinden sonra mümkün olmuştur.

With all the laborious work, it wasn't difficult for him.
Bir sürü yorucu işi yaparken, bu ona zor gelmiyordu.

To build maybe the slow and laborious tasks of years.
Belki yılların yavaş ve zahmetli görevlerini inşa etmek.

So instead of all that laborious dieting and exercising, we just need to wait for them to get fat, maybe bake a few pies.
Yani tüm bu zahmetli diyet ve egzersizleri yapmak yerine, sadece onların şişmanlarını beklememiz yeterli, belki birkaç turta yaparız.

Animalkind is born to a miserable, laborious, and salt existence.
Hayvanlar sefil, zahmet çeken ve salt varlıklar olarak doğdu.

The journey up must have been fairly easy, but getting down again, sometimes over upward-pointing spikes, may have been more laborious.
Yukarıya doğru olan yolculuk kolay geçiyor olmalı ama tekrar aşağıya inmek, ucu yukarı dönük dikenlerin üstündeyken daha zahmetli olmuş olabilir.

There has been a laborious process to find the truth.
Gerçekleri ortaya çıkarmanız için çok çalışmanız gerekir.

It was made using the root of the Rubia plant, through a long and laborious process.
Uzun ve zahmetli bir süreçle kökboya( rubia) bitkisinin kökü kullanılarak yapılır.

Because that's what your laborious rewriting amounts to, Martin.
Çünkü o zahmetli tekrar yazmaların buna varıyor Martin.

Laborious, complicated maps of the entire world, and listing every place on the planet, and putting them in, and misspelling them, and putting things in the wrong spot, and completely controlling the information, and going totally and completely nuts with it.
Çok karmaşık, zahmetli, çetrefilli tüm dünya haritaları. Gezegenin her yerini listeleyerek, onları koyarak, yazım yanlışlarıyla, yanlış yerler koyarak, tamamen bilgileri kontrol ederek, tüme giderek ve tamamen delice.

Because that's what your laborious rewriting amounts to, Martin.
Buna varıyor Martin. Çünkü o zahmetli tekrar yazmaların.

Separation of one protein from all others is typically the most laborious aspect of protein purification.
Bir proteinin diğer tüm proteinlerden ayrıştırmak, protein saflaştırmasının en zahmetli yanıdır.

Compared to other laborious work, it was quite easy to handle.
Diğer zahmetli işlerle karşılaştırıIdığında, Bu daha kolaydı.

Most of the improvements in theory after Newton were made in algebraic form: they involved voluminous and highly laborious amounts of infinitesimal calculus and trigonometry.
Sonra Newton teorisi gelişmeler çoğunu cebirsel formunda üretildi: onlar infinitesimal cebir ve trigonometri hacimli ve son derece zahmetli miktarlarda dahil.

Moths, with their rather laborious flight, are relatively easy to catch.
Meşakkâtli bir uçma tekniği olan güveleri yakalamak nispeten kolay.

He could never do that. It's a time-consuming, laborious thing to do and he could.
Bu iş zaman alan, zahmetli bir iş ve o… Asla, bunu asla yapamazdı.

Of course, operas can be considered long and laborious it is imperative that it has heart. but for my music, whatever the length.
Elbette operalar uzun ve yorucu olabilirler ama bence ne kadar uzun olursa olsun mutlaka duygu yüklü olmalı.

When Einstein received his Nobel Prize in 1921, it was not for his more difficult and mathematically laborious special and general relativity, but for the simple, yet totally revolutionary, suggestion of quantized light.
Einstein 1921 yılında Nobel Ödülünü aldığında özel ve genelgörelelik teorisi matematiksel olarak zor olmamasına rağmen tamamen devrimci veışığın kuantizasyonundan bahsediyordu.

Of course, operas can be considered long and laborious but for my music, whatever the length, it is imperative that it has heart.
Elbette operalar uzun ve yorucu olabilirler mutlaka duygu yüklü olmalı. ama bence ne kadar uzun olursa olsun.

One must have suffered all the anguish of such teaching, followed and directed this child in his laborious progress, from the first act of attention to this spark of imagination, to comprehend the joy I feel.
Şu anda hissettiğim mutluluğu birinin anlayabilmesi için onu benim gibi, dikkatini bir şeye verdiği ilk andan bu hayal gücü kıvılcımına kadar geçen sürede almış olduğu eğitimin bütün acılarını çekmiş, onun yorucu gelişme evrelerinde bu çocuğu takip etmiş ve yönlendirmiş olması gerekir.

Now she had them look at them and do this… laborious, which I thought for a long time, until she explained to me was to slow them down so they will think.
Çocukları bunlara baktırıyor ve bana açıklayıncaya kadar yorucu olduğunu düşündüğüm bu şeyi yapmaya başlıyorlar. Böylece yavaşlayıp düşünmeye başlıyorlar.

This is the longest and most laborious part of her motherly duties.
Bu, annelik görevlerinin en uzun ve en zahmetli olanıdır.

Chih-hao, in the past year, I have given you laborious tasks… in order to train your mind and determination.
Chih-hao, geçen yıl, zihnini ve azmini yetiştirmek… amacıyla sana zahmetli görevler verdim.

Then again, standing in a queue is just the start of a long and laborious process of getting an application and, finally, a visa. A frustrating experience at best.
Kuyrukta beklemek ise, olsa olsa sinir bozucu bir deneyim olarak nitelendirilebilen, uzun ve zahmetli bir başvuru ve vize sürecinin sadece başlangıcı.

Panda sees Skunk as crucial to saving the valley and endeavors to teach Skunk who often tries to circumvent laborious Kung Fu training, only to learn the value of the initial lesson from the consequences of his actions with Skunk ultimately saving the day, usually by himself or with the help of his friends.
Panda, Skunkı onun vadiyi kurtarmak için son derece önemli olduğunu görür ve bunu Skunka öğretmeye çalışır, o sık sık zahmetli Kung Fu eğitimini engellemeyi dener, sadece yaptıklarının sonuçlarından ilk ders değerini öğrenmek için.