PLACE ELSE TO GO ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• gidecek başka bir yerim
• gidecek başka yeri
• gidecek başka bir yerimiz
• gidecek başka bir yer
• gidecek başka yerleri

Place else to go Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

No place else to go.
Gidecek başka bir yer yok.

We have got no place else to go.
Başka gidecek yerimiz yok.

No place else to go.
Gidecek başka bir yerim yok.

There ain't no place else to go.
Gidecek başka bir yer yok ki.

My house and it seemed like he didn't have any place else to go.
Benim evim. Ve başka gidecek yeri yok gibi görünüyordu.

He has no place else to go.
Başka gidecek yeri yoktu.

He can stay here, but you have to find some place else to go.
O burada kalabilir ama siz gidecek başka bir yer bulmalısınız.

She had no place else to go.
Gidecek başka yeri yoktu.

I hope you don't mind, I had no place else to go.
Umarım kızmazsın, gidecek başka bir yerim yoktu.

I got no place else to go, Kat.
Gidecek başka bir yerim yok, Kat.

She ain't got no place else to go.
Gidecek başka bir yeri yok.

I got no place else to go.
Gidecek başka bir yerim yok.

Just because there's no place else to go.
Çünkü gidecek başka yerimiz yok.

I have no place else to go.
Gidecek başka bir yerim yok.

No. But he had no place else to go.
Gidecek başka yeri yoktu.- Hayır.

I had no place else to go.
Gidecek başka bir yerim yoktu.

Well you see, I had no place else to go.
Nasıl derler, gidecek başka bir yerim yok.

I had no place else to go, so.
Gidecek başka bir yer yoktu, yani.

Because we have no place else to go.
Çünkü gidecek başka yerimiz yok.

There is no place else to go.
Gidecek başka bir yer yok.

These people have no place else to go.
Ne yazık ki bu insanların gidecek başka yeri yok.

There's no place else to go, okay?
Gidecek başka bir yerim yok, tamam mı?

They have no place else to go.
Gidecek başka yerleri yok.

Tom had no place else to go.
Tomun gidecek başka yeri yok.

They have no place else to go.
Çünkü gidecek başka yerleri yok.

But he had no place else to go. No.
Gidecek başka yeri yoktu.- Hayır.

I ain't got no place else to go, sir.
Gidecek başka bir yerim yok, efendim.

I had no place else to go.
Umarım kızmazsın, gidecek başka bir yerim yoktu.

I had no place else to go.
Evden yeni çıktım ve gidecek başka bir yerim yok.

He said he has no place else to go What did he say?
Gidecek başka yeri yokmuş.- Ne dedi?