THE BLAME ON ME ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• suçu bana
• beni suçlamaya
• beni suçlanacak

The blame on me Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

They put the blame on me.
Suçu bana yüklediler.

I can't stand that they put all the blame on me.
Her şey için beni suçlamalarıyla baş edemem.

They put the blame on me.
Suçu bana yüklüyorlar.

That way, if anything goes wrong, you can put all the blame on me.
Böylece bir hata olursa, bütün suçu bana atarsınız.

You cast the blame on me.
Suçu benim üzerime attın.

And then when it allstarted to go wrong, he tried to put the blame on me.
Sonra her şey sarpa sarınca beni suçlamaya çalıştı.

You put all the blame on me.
Bunun için beni suçluyorsun.

But if this is punishment for something I did please place all the blame on me.
Ama bu yaptığım bir şey için cezaysa lütfen tüm suçu bana yükle.

Trying to pin all the blame on me, right?
Bütün suçu bana atmaya mı çalışıyorsun?

Jimmy, when this comes up, and it will come up no matter who spins it, you put the blame on me.
Jimmy, bu iş öğrenilince ki öğrenilecek, kim söylerse söylesin suçu bana atacaksın.

How dare you put the blame on me!
Suçu bana nasıl yüklersin?

Which is another way of saying… That they have murdered my research associates and placed the blame on me.
Başka bir deyişle, araştırmacı arkadaşlarımı öldürdüler ve suçu benim üzerime attılar.

To try to shift the blame on me?
Suçu bana yüklemeye çalışıyorsun?

She attacks me then invents these ridiculous stories, and you try to place the blame on me.
Bana saldırdı, daha sonra, bu saçma hikâyeyi icat etti ve sizde beni suçlanacak bir konuma yerleştirmeye çalışıyorsunuz.

Tom tried to put the blame on me.
Tom suçu benim üstüme yıkmaya çalıştı.

First, she attacks me, then, she invents these ridiculous stories and you try to place the blame on me.
İlk önce, bana saldırdı, daha sonra, bu saçma hikâyeyi icat etti ve sizde beni suçlanacak bir konuma yerleştirmeye çalışıyorsunuz.

His mother is so quick to put the blame on me, but up until recently, job always came first.
Annesi her konuda suçu bana yıkar. Ama her şeyden önce işi gelir.

I think you're putting all the blame on me.
Sanırım bütün suçu bana atıyorsun.

His mother is so quick to put the blame on me, but up until recently, job always came first.
Annesi hemen beni suçluyor ama… yakın zamana kadar işi her şeyden önce geliyordu.

Are you placing all the blame on me?
Tüm suçu bana mı atıyorsun?

But don't you place the blame on me.
Ama suçu benim üzerime atma.

Are you going to pin all the blame on me?
Tüm suçu bana mı atacaksın?

Why are you putting all the blame on me?
Neden bütün suçu bana atıyorsun?

How stubborn. Don't put the blame on me.
Ne kadar inatçısın. Beni suçlama.

So you're laying all the blame on me?
Yani bütün suçu benim üstüme mi atıyorsunuz?

Now he's trying to put the blame on me.
Şimdi de suçu benim üstüme atmaya çalışıyor.

Now he's trying to put the blame on me.
Üstüme atmaya çalışıyor. Şimdi de suçu benim.

So what? Are you laying the blame on me?
Şimdi ne yani, bütün suç benim üstüme mi kaldı?

You want to put half the blame on me?
Suçun yarısını bana mı yüklemek istiyorsun?

And you're trying to put the blame on me?
Bir de suçu bana atmaya mı çalışıyorsunuz?