Getirmek zorunda Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Getirmek zorunda kaldım.
Clairei getirmek zorunda.
Her katılımcı bir salak getirmek zorunda.
Onu da getirmek zorunda kaldım.
Gitar derslerine gitarımı getirmek zorunda mıyım?
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
buraya getirdiben getirdimbeni buraya getirdiarabayı getirbizi buraya getirdidünyaya getirdisen getirdinsu getireve getirdimbir şeyler getirdim
Daha
Zarflarla kullanım
Onu getirmek zorunda değildin.
Birisi parayı getirmek zorunda, Syd.
Onu getirmek zorunda değildin.
Her şeyi tek seferde getirmek zorunda değilsin.
Aydan getirmek zorunda kalsan da umrumda değil.
Klübe yeni bir kural getirmek zorunda kalacağız.
Bütün iş hayatım boyunca işteki sıkıntıları hiç eve getirmek zorunda kalmadım.
Onu buraya getirmek zorunda kaldım.
Her davetli yanında bir salak getirmek zorunda.
Bir şey getirmek zorunda değildin.
Dersler sırasında çellomu getirmek zorunda mıyım?
Bir şey getirmek zorunda değildiniz.
Böylece onlar düz ayakkabı getirmek zorunda olacak.
Kuşu da getirmek zorunda mısın?
Çok eski zamanlardan beri, adam kazanan olarak kabul edilir ve eşi ve çocukları yiyecek ve giyecek getirmek zorunda kaldı.
Dobbsu getirmek zorunda mısın?
Fareden kurtulmak için kedi getirmek zorunda kaldım.
Dothanı getirmek zorunda olduğumuza inanamıyorum.
Bu toplantılara hediye getirmek zorunda değilsin.
Ameliyat olmadan bir gün daha dayanamayacaktı,ve ameliyathaneye götürülemeyecek durumdaydı. O yüzden Hahn ameliyathaneyi getirmek zorunda kaldı.
Gelirken bir şey getirmek zorunda değilsin.
Kendi suyumuzu getirmek zorunda olduğumuz doğru mu?
Öglen yemeğimi getirmek zorunda degilsin.
Bana bir şey getirmek zorunda değilsin.
Hayır, buraya getirmek zorunda değiliz.