Gitmediğin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Harveyye gitmediğin için.
Gitmediğin bir sürü yer var.
Daha önce hiç gitmediğin bir yere.
Bu gitmediğin anlamına mı geliyor?
Spaulding Akademisine gitmediğin belli.
Combinations with other parts of speech
Hiç gitmediğin bir yere.
Bir salsa kulübüne hiç gitmediğin belli oluyor.
Hiç gitmediğin bir yeri öylece yargılayamazsın.
Peki ya karın, o nasıl? Sibiryaya gitmediğin için seni affetti mi?
Aslında hiç gitmediğin bir yerin hasretini çektiğini söylüyor.
Hastanelere gitmem yeğen, aynı senin yaşlıların evine gitmediğin gibi.
Adada hiç gitmediğin bir yer var mı, Jack?
Elbette hala onunla St. Luciaya gitmediğin için üzgün olamaz.
Hiç gitmediğin bir partiyi izlemenin neresi güzel olabilir ki?
Anlatılan şey, seni hiç gitmediğin yerlere götürecek masalsı bir halk.
Gitmediğin için epey şanslısın o halde çünkü borç harçla okulu bitirip gene bir barmen olurdun.
Daha önce hiç gitmediğin bir yere gitmen gerekiyor.
Hiç gitmediğin bir yere gidip birkaç ay kal.
Annemle Angel okulda, senin hiç gitmediğin veli toplantılarında tanışmış olmalı.
Partiye gitmediğin için pişman olduğunu itiraf eder misin?
Senin Büroya katılman bana her zaman, Annapolise gitmediğin için özür dileme yöntemin gibi gelmiştir. Bunu yapmak zorunda değildin.
Sen hiç gitmediğin için, şimdi gitmeye karar verdik.
Onunla New Orleansa gitmediğin için ne kadar üzüldüğünün farkında mısın?
Arabayı sen almamıştın bile. Gitmediğin bir üniversite sana yasa dışı bir iş hediyesi olarak vermişti.
Ailemiz gitmiş olsa bile, orada Çinli dostlarımız var hâlâ.
Hiç gitmedim ama bir arkadaşım tuvaleti bulmaya çalışırken aklını kaçırdı.
Onları bizimle gitmeye ikna etmeye çalışayım.
Bana söyledikten sonra odana gitmiştin ve ağladığını duyduğumu hatırlıyorum.
Evden gitmenize gerek yok.
Size gitmenizi söyledi.