Oradan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Çık oradan Eric.
Oradan gittiğimde ölmüştü.
Çünkü oradan aldık.
Oradan geçmeleri lazım.
Çünkü oradan besleniyorum ben.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
her zaman oradahemen orayabüyük orandayoksulluk oranıbütün gün oradabütün gece oradayüksek işsizlik oranıaynı orandatam orayadoluluk oranı
Daha
Oradan gittiğimde yaşıyordu.
Yoksa gücünü oradan mı alıyorsun?
Oradan çıkmaya hazır mısın?
Durum neyse oradan bodruma gitmiş.
Oradan da birşey çıkabilir.
Tamam, bana oradan ne gördüğünü söyle?
Oradan bizim kazancımız mı var?
Bütün parası oradan geliyor işte.
Oradan ayrılmak zorundasınızdır.
Sonradan gücümün oradan geldiğini anladım.
Oradan kurtulanların olduğuna eminim.
Tecritteydi, oradan da hastaneye gitti.
Oradan buraya gelmek ne kadar sürüyor?
Ve muhtemelen tüm para oradan geldi.
Scott oradan öğrencisiymiş.
Yara öyle bir yerdir ki ışık oradan içeri girer…”.
Sadece oradan ayrılmak istedim.
Ellerini onların üzerine koyduktan sonra oradan ayrıldı.
Geyikler oradan geliyor herhâlde.
Ya oradan ya da çocukların üniversite hesabından alacağız.
Tek düşünebildiğim, oradan kaçmam gerektiğiydi, Bay Poirot!
Ve oradan da, doğru çocuk suçlular… için cezaevine.
Ona yardım edersem beni oradan çıkarıp tanık koruma programına alacağına söz verdi.
Elişa oradan Karmel Dağına gitti, sonra Samiriyeye döndü.
O zaman onun oradan canlı çıkmamasını umsan iyi edersin.