What is the translation of " DOCUMENTING " in Turkish?

• belgelemek
• belgelenmesini
• belgelemeye
• belgeliyorum
• belgelemekle

Examples of using Documenting in English and their translations into Turkish

Documenting history.
Tarihi belgeliyorum.

We just keep documenting everything.
Her şeyi belgelemeye devam edeceğiz.

Documenting my losses.
Kayıplarımı belgeliyorum.

In the meantime, start documenting the abuse.
Ancak bu arada istismarı belgelemeye başla.

Yeah, documenting the sins.
Evet, günahları belgeleyecek biri.

That's how much he cares about documenting this thing.
Bu olayı belgelendirmeye işte bu kadar önem veriyor.

Documenting what? I'm documenting?
Belgeliyorum. Neyi belgeliyorsun?

This is not about documenting an experience.
Bir deneyimi belgelemekle değil bir deneyim yaşamakla alakalı.

Documenting what? I'm documenting.
Neyi belgeliyorsun?- Belgeliyorum.

In the meantime, start documenting the abuse. Write everything down.
Ama bu sırada istismarları belgele, her şeyi not al.

Documenting what? I'm documenting?
Belgeliyorum. Neyi belgeliyorsunuz?

No, we can't stay here, we can't just keep documenting!
Hayır, burada kalamayız. Öylece her şeyi belgelemeye devam edemeyiz!

Documenting what? I'm documenting.
Neyi belgeliyorsunuz? -Belgeliyorum.

Charge of"organization membership" against the doctor documenting the torture.
İşkenceyi belgeleyen doktora da“ örgüt üyesi” suçlaması.

Documenting actual events, it contains 365 entries.
Belgelenmiş olan gerçek olaylar toplam.

Do I need to point out yet again that documenting this could be important?
Bunu belgelemenin önemli olabileceğini tekrar anlatmama gerek var mı?

Documenting and presenting the results of the study.
Çalışmanın sonuçlarını belgelemek ve sunmak.

I'm assessing the local atmospheric disturbances, documenting the journey.
Yerel hava durumunu değerlendiriyorum.- Gerçekten mi? Ve yolculuğu belgeliyorum.

Documenting our struggle against the Russian invaders.
Rus istilacılarına karşı mücadelemizi belgeliyor.

Actually, I was planning on documenting every step of my internship with photographs.
Aslında, fotoğraflarla stajımın her adımını belgelemeyi planlıyordum.

Documenting the entries against the murders in the camps.
Kamplardaki cinayetlere karşı girişleri belgelemek.

I think Eli would want someone documenting the efforts to rescue the team that was left behind.
Bence Eli birinin, geride kalan takımı kurtarma çabalarının belgelenmesini isterdi.

Documenting actual events, it contains 365 entries.
Belgelenmiş olan gerçek olaylar toplam 365 sayfadan oluşuyor.

Administrative activities include the archiving of the files and documenting lessons learned.
İdari aktiviteler dosyaların arşivlenmesi ve öğrenilen derslerin belgelendirilmesini içerir.

Documenting mr. jamison's tour of the world's brothels.
Bay Jamisonın belgelenmiş… dünya genelevleri gezilerinin.

One traditional way of documenting requirements has been contract style requirement lists.
İhtiyaçların belgelendirilmesinin geleneksel yolu, sözleşme tarzı gereksinim listeleridir.

Documenting a whole new species, learning all about it.
Yeni bir türü belgelemek, ve onun hakkındakileri öğrenmek.

Citizen, documenting proof for my student visa.
Ben Ana Carter, ABD vatandaşıyım… öğrenci vizem için kanıtları belgeliyorum.

Documenting evidence against people who hurt these women.
Bu kadınları yaralayan insanlara karşı kanıtları belgeliyorum.

I began documenting the close connection between HIV/AIDS and tuberculosis.
HIV/AIDS ile tüberküloz arasındaki yakın bağlantıyı belgelemeye başladım.