What is the translation of " EXAMPLE " in Turkish?

• örnek
• örneğin
• example
• misal
• ibret
• mesela
• ibretlik
• örneği
• örneğini
• örnekte
• misali
• misalle

Examples of using Example in English and their translations into Turkish

Example, you said.
Misal demiştin.

Make an example of them.
Onları ibret yapın.

Example 1. bzread() Example.
Örnek 1. bzread() Example.

Enough, friend. What an example.
Ne ibretlik.- Yeter, dostum.

Example 1. bzerror() Example.
Örnek 1. bzerror() Example.

It went from 50%, in this example, to 0.
Bu örnekte% 50den% 0a düştü.

Example 1. bzcompress() Example.
Örnek 1. bzcompress() Example.

I have got your example, old boy.
Seni kendime ibret alıyorum, ihtiyar.

For example, what did you do today?
Farz-ı misal; bugün ne yaptın?

I had to make an example out of Abraham.
Seni ibretlik yapacağım Abraham.

For example- I'm dying to see you.
Misal;'' seni görmek için sabırsızlanıyorum.

Comes a time you gotta make an example out of somebody.
Birini ibretlik yapmanın vakti geldi.

In this example, the denominators are already the same.
Bu örnekte, paydalar zaten aynı.

But we had to make an example for the others.
Diğerlerine ibret olsun diye yapmak zorundaydık.

Example 1. eval() example- simple text merge.
Örnek 1. eval() example- simple text merge.

We will use his body as an example for Hitler kids.
Hitler çocuklarına ibret diye cesedini kullanırız.

See www. example. com for more information.
Daha fazla bilgi için www. example. coma bakınız.

The oversight committee decided to make an example of him.
Gözetim Komitesi onun ibretlik olmasına karar verdi.

For example, I have gotten back to my theater roots.
Farz-ı misal, tiyatrocu köklerime geri döndüm.

A man who's supposed to make example of this shit-hole village.
Bu boktan köyü ibretlik yapacak olan adamları.

In this example, the system entities are Customer-queue and Tellers.
Bu örnekte sistem öğeleri müşteri kuyruğu ve gişe görevlileridir.

So you can keep making an example of me to your followers?
Beni müritlerine ibretlik yapmaya devam etmen için mi?

The example of His Light is like a tube, in which there is a wick.
Onun nûrunun misali, tıpkı içinde lamba bulunan bir kandillik gibidir.

We have offered every kind of example here in this Qur'an to men.
Andolsun biz bu Kuranda insanlara her çeşit misali getirip anlattık.

When the example of Mary's son is quoted before them, your people cry out at it.
Meryem oğlu misal verilince, senin milletin buna gülüp geçiverdi.

And when the son of Mary is quoted as an example, behold! the folk laugh out.
Meryem oğlu misal verilince, senin milletin buna gülüp geçiverdi.

But this example, we know that this is right triangle.
Ama bu örnekte bir dik üçgen olduğuna eminiz.

When the son of Mary is mentioned as an example, your people turn away from it.
Meryem oğlu misal verilince, senin milletin buna gülüp geçiverdi.

In that example… Keeping turtlenecks as an option for myself, down the road.
Bu örnekte yüksek yakaları ilerisi için kendime bir seçenek olarak saklamak.

When the son of Mary was mentioned as an example, you people cried out in protest.
Meryem oğlu misal verilince, senin milletin buna gülüp geçiverdi.