What is the translation of " I'M NOT JUDGING " in Turkish?

• yargılamıyorum
• seni yargılamıyorum
• ben yargılamıyorum
• sizi yargılamıyorum
• yargıladığım yok
• yok ben joshım

Examples of using I'm not judging in English and their translations into Turkish

I'm not judging.
Seni yargılamıyorum ha.

Hellboy. I'm not judging.
Yok, ben Joshım. Hellboy.

I'm not judging, Jack.
Ben yargılamıyorum, Jack.

It's a choice. I'm not judging.
Seni yargılamıyorum. Bir seçim.

I'm not judging. Hellboy.
Yok, ben Joshım. Hellboy.

Stop it.- Hey, I'm not judging.
Seni yargılamıyorum.- Kes şunu.

I'm not judging.-Stop it.
Seni yargılamıyorum.- Kes şunu.

It's a choice. I'm not judging.
Bir seçim. Seni yargılamıyorum.

I'm not judging, honestly.
Sizi yargılamıyorum, gerçekten.

Hey, mine didn't last either, so I'm not judging.
Hey, benimki de uzun sürmedi, ben yargılamıyorum.

I'm not judging, I'm analyzing.
Ben yargılamıyorum Analiz ediyorum.

I have buried a lot of mistakes, too. I'm not judging.
Ben de çok hata yaptım. Yargılamıyorum. Hiçbirinin.

I'm not judging. Those are facts.
Seni yargılamıyorum. Gerçekler bunlar.

When-When is the plumbing gonna be done?- I'm not judging you?
Seni yargılamıyorum.- İşin ne zaman bitecek?

I'm not judging. Those are facts.
Gerçekler bunlar. Seni yargılamıyorum.

What he does is essential and incredible. I'm not judging him.
Yaptığı şey çok önemli ve inanılmaz. Onu yargılamıyorum.

I'm not judging, but room temperature?
Sizi yargılamıyorum ama, bir de oda sıcaklığında?

I knew about it for a while, so I'm not judging you. Yeah.
Uzun zamandır biliyorum, bu yüzden seni yargılamıyorum. Evet.

I'm not judging, but how could you do that?
Seni yargılamıyorum. Ama bunu nasıl yapabildin?

I'm just concerned about your methods. I'm not, uh, I'm not judging you.
Sadece… metodların konusunda biraz endişeliyim. Seni yargılamıyorum.

I'm not judging your driving.
Sürüşünü yargıladığım yok. Sürüşümü yargılıyorsun..

Look. I'm not judging this kid, but we have rules.
Bakın, çocuğu yargıladığım yok ama kurallarımız var.

I'm not judging you, but you could get beaten up.
Seni yargılamıyorum, ama birisi çarpabilirdi sana.

I'm not judging, just detecting a patteren here.
Seni yargılamıyorum, sadece karşılaştırma yapıyorum.

I'm not judging. My mother was in the trade.
Seni yargılamıyorum. Annem de işin içindeydi.

I'm not judging, but I don't understand. No, no.
Hayır, hayır. Yargılamıyorum ama seni anlamıyorum.

I'm not judging them, cos judging people is wrong.
Onları yargılamıyorum çünkü yargılamak yanlış.

I'm not judging you. When-When is the plumbing gonna be done?
Seni yargılamıyorum.- İşin ne zaman bitecek?

I'm not judging. I mean, if anyone should have trust issues.
Yargılamıyorum. Yani eğer birinin güven sorunları varsa.

I'm not judging, I'm just saying, people do it.- Okay.
Tamam. Ben yargılamıyorum, sadece söylüyorum, insanlar bunu yapıyor.