What is the translation of " IN ADDITION " in Turkish?

• ek olarak
• buna ek olarak
• ilaveten
• ilave olarak
• ciyanetinin yanı sıra
• i̇laveten
• i̇lave olarak

Examples of using In addition in English and their translations into Turkish

In addition to the party.
Partiye ilave olarak.

I had to pay 5 dollars in addition.
İlaveten 5 dolar ödemek zorunda kaldım.

In addition to the deposit!
Depozite ilave olarak!

You still want to pay 36% penalty in addition to the loan?
Borca ilaveten% 36 ceza mı ödemek istiyorsun?

I mean, in addition to Lila.
Lilaya ilave olarak demek istedim.

The Nazarene preached insurrection against all authority. In addition to peace and love.
Barış ve sevgiye ilaveten,… Nasıralı tüm otoriteye karşı başkaldırmayı öğütledi.

In addition to our corporations.
Şirketlerimize ilave olarak yani.

In addition to inventing Denver croquet.
Denver kroketinin mucidi de odur.

In addition to that arm you have a very good mind.
Kola ilaveten iyi bir aklınız da var.

In addition some of Harriets possessions.
İlaveten Harriets in sahip oldukları. Gazetler.

In addition to cutaways, we also explain physics.
Kesitlere ilaveten, ayrıca fiziği de açıklıyoruz.

In addition to your good right arm, you have a very good mind.
Kola ilaveten iyi bir aklınız da var.

In addition to calcium, potassium, manganese and silica.
Kalsiyuma ilaveten potasyum, mangan ve silis.

In addition some of Harriets possessions. It is a start.
İlaveten Harriets in sahip oldukları. Gazetler.

In addition, Jews also lived on Second Avenue.
El-Cevderiyede bir sokakta yalnız Yahudiler yaşamaktaydı.

In addition, seven panel discussions were held.
Bunlara ek olarak yedi tane de panel tartışması yapıldı.

In addition to hiring me, he gave me a piece of advice.
Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi.

In addition, we have received a number of new grants and estates.
İlaveten, bize birkaç ödenek ve emlak verildi.

In addition to Mr Hannassey, I had a little trouble with a horse.
Bay Hannasseyye ilaveten, bir atla başım dertteydi.

In addition, there are ligature marks at the wrists and the ankles.
Ayrıca el ve ayak bileklerinde bağlanma izleri var.

In addition, there's something very important here I want you to know.
İlaveten, senin bilmeni istediğim önemli şeyler var.

In addition, Casson discovered a short autographed poem by Neville.
Manasses ayrıca Oppianosun kısa bir biyografisini yazmıştır.

In addition, other Jews, still alive, waited there for two days.
İlave olarak hâlâ sağ olan diğer Yahudiler orada iki gün beklediler.

In addition to the Nobel Prize, Beadle received numerous other awards.
Lise Meitner, Nobel ödülünü alamamış olsa da, başka birçok ödül aldı.

In addition, 54 planet candidates were detected in the"habitable zone.
İlâveten 54 gezegen adayı'' yaşanabilir bölge'' de keşfedildi.

In addition, for contempt of Court… defendants will be sentenced as follows.
İlaveten, mahkemeye itaatsizlikten sanıkların aldıkları cezalar şu şekildedir.

In addition, he wrote letters almost every day to individuals and newspapers.
Bunlara ek olarak hemen hemen her gün kişilere ve gazetelere mektuplar yazdı.

In addition, you must have a residence permit which includes the right to work.
Ayrıca, ülkede çalışma hakkını da içeren bir oturma iznine gereksiniminiz bulunmaktadır.

In addition to these five, he mentions that the Gauls traced their ancestry to Dīs Pater.
Bu beşine ilaveten, Galyalıların kökenlerini Dis Patere bağladıklarını belirtir.

In addition to peace and love, the Nazarene preached insurrection against all authority.
Barış ve sevgiye ilaveten,…-… Nasıralı tüm otoriteye karşı başkaldırmayı öğütledi.