What is the translation of " SUBSTRUCTURE " in Turkish?

• altyapı
• yapı
• altyapısı

Examples of using Substructure in English and their translations into Turkish

I'm gonna check out the substructure.
Alt yapıyı kontrol edeceğim.

There appears to be a substructure of some kind underneath the soil.
Görünüşe göre toprağın altında bir tür yapı var.

Supported by a steel substructure.
Çelik alt yapı ile desteklenmiş.

Meredith, the substructure of Slaughter Hall is hundreds of years old.
Meredith, Slaughter Hallın altyapısı yüzlerce yıllık.

Meters above the ground, supported by a steel substructure.
Çelik alt yapı ile desteklenmiş.

I want to see the substructures myself.
Altyapıları kendim görmek istiyorum.

There is no experimental evidence yet for such substructure.
Bu alt yapılar için henüz deneysel bir kanıt yoktur.

My entity's artificial substructure may be useful.
Benim bedenimin suni yapısı belki faydalı olabilir.

Substructure inside quarks, black holes…- Miniature black holes.
Kuarkların iç yapısı, kara delikler Minyatür kara delikler.

We haven't even completed that substructure floor yet.
Temel katını henüz tamamlamadık bile.

Fragmentation…-… resembles substructure… which suggests complications from prior experiments.
Parçalanma-… yapısal gözüküyor… bunlarda son deneyerle alakalı.

And according to the blueprints, the substructure is exposed.
Planlara göre altyapısı maruz durumda.

Their substructure towers were four decks high and had duty stations for 21 men.
Bu kulelerin yapısı 4 katlı güvertede, 21 personel için görev yerlerinden oluşmuştur.

I will look through the quantum substructure database.
Bütün kuantum altyapıları veritabanına bakmaya çalışacağım.

The electron has no known substructure and it is assumed to be a point particle with a point charge and no spatial extent.
Elektronun bilinen bir altyapısı yoktur ve noktasal yükü uzamsal olmayan nokta parçacık olarak kabul edilir.

Underneath the soil. There appears to be a substructure of some kind.
Görünüşe göre toprağın altında bir tür yapı var.

He also proposed the Rishon Model, a model for a substructure of quarks and leptons, currently believed to be the most fundamental particles in nature.
Ayrıca şu anda doğada en temel parçacıklar olduğuna inanılan, aynı zamanda Rishon Model tarafından önerilen kuarklar ve leptonların bir alt yapısı için örnek önermiştir.

I will try looking through the quantum substructure database.
Bütün kuantum altyapıları veritabanına bakmaya çalışacağım.

Reinforced titanium mechanical substructure covered in a neurachem-enhanced cloned human skin.
Nörokem takviyeli klonlanmış insan cildi. Pekiştirilmiş titanyum mekanik altyapı.

There are 500 pounds of C4 within this building's substructure.
Bu binanın stratejik bölgelerine yerleştirilmiş 250 kiloluk C4 patlayıcıları var.

I'm detecting thousands of integrated substructures, trillions of life-forms… all Borg.
Bütünleşmiş binlerce altyapı, trilyonlarca yaşam formu tesbit ediyorum… hepsi Borg.

Covered in a neurachem-enhanced cloned human skin. Reinforced titanium mechanical substructure.
Nörokem takviyeli klonlanmış insan cildi. Pekiştirilmiş titanyum mekanik altyapı.

Is hundreds of years old. Meredith, the substructure of Slaughter Hall.
Meredith, Slaughter Hallın altyapısı yüzlerce yıllık.

Yeni Hayat Bilişim General Director Murat Demirten providing substructure and software support since 2007 worked with designer Can Toron and bianet design advisor Ali Seçkin Karayol. Mimar Sinan University, Fine Arts Faculty(MSGSÜ) Graphic Design Department academic member Emre Senan designed the logo of BİA Kurdî. bianet IT expert Korcan Uğur undertook the coordination of content and substructure development process.
Sayfanın tasarlanıp kodlanmasında 2007den bugüne yazılım ve teknik altyapı desteğini sağlayan Yeni Hayat Bilişim Genel Müdürü Murat Demirten ve tasarımcı Can Toronla birlikte bianet tasarım danışmanı Ali Seçkin Karayol birlikte çalıştılar. Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Üniversitesi( MSGSÜ) Grafik Tasarım Bölümü öğretim üyesi Emre Senan BİA Kurdî logosunu tasarladı. bianet IT uzmanı Korcan Uğur ise içerik ve altyapı geliştirme sürecinin koordinasyonunu üstlendi.

It will take some time to penetrate the substructure, But I will try.
Alt kata nüfuz etmek biraz zaman alacak, ama deneceğim.

In any mathematical structure complex enough to contain such substructures, they"will subjectively perceive themselves as existing in a physically'real' world.
Bu basit teoriye göre özfarkındalık altyapısını barındıracak kadar karmaşık olan yapılarda, bu özfarkındalık altyapıları kendilerini öznel olarak'' gerçek'' fiziksel dünyada varlarmış gibi algılarlar.

Construction was officially started when the first metal was cut for the substructure in October 2012.
Yapım resmi olarak yapının tabanı için kesilen ilk çelik parçası ile Ekim 2012de başladı.

Combining SEGUE-1 and 2 reveals the complex kinematic and chemical substructure of the Galactic halo and disks, providing essential clues to the assembly and enrichment history of the Galaxy.
SEGUE-1 ve 2yi birleştirmek kompleks bir kinematik ve kimyasal bir Galaktik halo ve disklerinin altyapılarını ortaya çıkarıyor, Galaksilerin zenginleştirilmiş ve montajlı tarihçesine temel ip uçları temin eder.

Asimov remained vague about the technical details of positronic brains except to assert that their substructure was formed from an alloy of platinum and iridium.
Asimov kendi altyapı platin ve iridyum alaşımından oluştuğunu iddia etmek dışında pozitronik beyinlerinin teknik detayları hakkında belirsiz kalmıştır.

Additionally, a satisfactory theoretical understanding of hadron substructure had to be developed, culminating in the quark model.
Ek olarak, kuark modelle son bularak hadron alt yapısının tatmin edici teorik anlayışı geliştirilmek zorundaydı.