OPFERN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• kurban
• feda
• feda etmek
• mağdur
• kurbanlar
• mağdurlarına
• fedakarlık
• kurbanlara
• kurbanlarına
• mağdurlara
• mağdurları
• feda etsin
• feda etmem
• feda etmemiz

Opfern Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Opfern möchte.
Kurban istiyordun.

Tiere opfern nicht.
Hayvanlar kurban olmaz.

Sie werden selbst mich opfern.
Beni bile feda edecektir.

Wir opfern Zoa.
Zoa kurban edilecek.

Das heißt, Sie opfern mich?
Yani beni kurban mı seçtin?

Den Opfern schreiben.
Mağdur olanlar yazsın.

Ich muss Rose opfern.
Roseu feda etmek zorunda kalacağım.

Wir ihm opfern könnten.
Ondan fedakarlık edebiliriz.

Ich müsste Rose opfern.
Roseu feda etmek zorunda kalacağım.

Hier wird Opfern von Gewalt geholfen.
Burada şiddet mağdurlarına yardım edilir.

Oh Gott, sie werden uns opfern.
Tanrım, bizi feda edecekler.

Zwischen den Opfern gibt es immer noch keine Verbindung.
Kurbanlar arasında hâlen bir bağlantı yok.

Ich muss nicht alles opfern.
Her şeyi feda etmek zorunda değilim.

Ich werde den Opfern dieses Monsters helfen.
O canavarın mağdurlarına profesyonel bir şekilde yardım edeceğim.

Manche Dinge darf man nicht opfern.
Kurban edilemeyecek şeyler var.

Die Bindung… das Opfern anderer Vergnügen hält es am Laufen.
Bu bağımız diğer zevklerimizden fedakarlık anlamına geliyor.

Geld abkassieren und den Opfern geben!
Koçtaş Para Verip Mağdur Olmak!

Den Opfern soll gratis Rechtsbeistand gesichert werden.
Şiddet mağdurlarına ücretsiz hukuksal destek sağlanmasını öngörmektedir.

Indem wir unseren Sohn opfern, richtig?
Oğlumuzu feda ederek, değil mi?

Als würde ich meine Integrität für 100 Dollar opfern.
Dolar için namusumu feda ederim sanki!

Wissen wir, ob es zwischen den Opfern eine Verbindung gab?
Kurbanlar arasında bir bağlantı olup olmadığını biliyor muyuz?

Ich dachte, ich könnte alle opfern.
Herkesi feda edebileceğimi düşündüm.

Ich will keine Menschen opfern für meinen Körper!! Na und?
Diğer insanların canlarını kurban ederek, Yani? normal vucuduma dönmek istemiyorum!

Leben kann man für andere opfern.
Hayatlar başkaları için feda edilebilir.

Es war den Opfern des Terroranschlags gewidmet| Banksy-Kunstwerk am Bataclan gestohlen.
Bataclan terör saldırısı mağdurlarına haraç ödeyen Banksy resmi çalındı.

Jeder kann seine Dame opfern, Josh.
Herkes vezirini feda edebilir, Josh.

Den Ärmsten und Opfern von Hunger und Gewalt zu helfen, ist eine Frage der Zivilisation.
Fakirlere ve açlık ve şiddet mağdurlarına yardım etmek bir medeniyet meselesidir.

Und ich will meine Karriere nicht opfern.
Kariyerimi feda etmek istemiyorum.

Wenn ihr Mädchen aus eurem Stamm opfern wollt, dann haben wir damit kein Problem.
Eğer kendi kabilenizden kızları feda etmek istiyorsanız, o zaman bizim için değişen bir şey olmaz.

Sie müssen sein Aussehen opfern.
Onun görünümünü feda etmek zorunda kalacak.