Gitmeyen Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
İyi gitmeyen bir şey var.
Bu kızlarla ilgili yolunda gitmeyen birşeyler.
Hoşuna gitmeyen bir şey gördüğündeyse.
Sadako o gün yüzmeye gitmeyen tek çocuktu.
Hiç gitmeyen bir misafir hakkında bir filmdi.
Combinations with other parts of speech
Burada yolunda gitmeyen bir şey var.
Eğer elimi köpek ısırdıysa muhakkak yolunda gitmeyen bir şeyler var.
Oy vermeye gitmeyen vatandaş.
Yolunda gitmeyen bir şey olsaydı bana söylerdin, değil mi?
Planladığım gibi gitmeyen tek bir şey vardı.
Yolunda gitmeyen bir şey var, ama bir türlü ne olduğunu çıkartamıyorum.
Ben jeneratöre bakacağım, yolunda gitmeyen bir şeyler var.
Ya yolunda gitmeyen bir şey olursa?
Ama sanırım, benim göremediğim yerinde gitmeyen bir şeyler varmış.
OYSA iyi gitmeyen birçok şey vardı.
Ne anlama geliyor bilmiyorum ama plana göre gitmeyen bir şeyler var.
Hiç evlerine gitmeyen o iki kadına ver.
Son günlerdeki davranışı yüzünden yolunda gitmeyen şeyler olduğunu biliyordum.
Hoşunuza gitmeyen bir şey olursa uzaklaşın hemen.
Ufak Bir Değişim: Dünyada okula gitmeyen çocuk sayısı 58 milyon.
Türkiyede okula gitmeyen Suriyeli mülteci çocuk sayısı 400 binden fazla!
Olanları görseydin sen de yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu anlardın.
Bu üniversiteye gitmeyen insanların hep olduklarını söyledikleri şey.
Onda hoşuma gitmeyen bir şey var.
Burada yolunda gitmeyen şeyler var, Sarah.
Onun cenazesine gitmeyen bir yakın arkadaş.
Pasta okuluna gitmeyen tek kişi bunu biliyor.
Epeyce bir süredir evimde yolunda gitmeyen bir şeyler olduğundan şüpheleniyorum.''.
Biliyor musun dişçiye gitmeyen birine göre çok fazla şekerli şey tüketiyorsun.
Yoksa Sarmaşık Liginden bir okula gitmeyen herkesi altında gören sınıfçı seçkinlerden misin?